Röportaj

İlk albümünü 1992 yılında yayınlayan Sertab Erener, o zamandan bu yana dur durak bilmeden müzik üretimine, dolayısıyla hayatlarımızda var olmaya devam ediyor. Geride bıraktığımız temmuz ayında yeni bir single yayınladı ve devamının yolda olduğunu müjdeliyor. Ancak son zamanlarda onu meşgul eden mevzu başka: Sertab Erener, sokak hayvanlarına yönelik yeni yasal düzenlemeyi kabul edilemez buluyor ve sesini yükseltiyor…
Geride bıraktığımız yaz aylarında 35 kişilik bir senfoni orkestrasıyla unutulmaz film müziklerini sahneye taşıyan Türkan Şoray, bizleri attığı her adımla büyülemeye devam ediyor. Sinemamızın Sultanı’yla bu ilk söyleşimizde aşkı, gençliği, kötülük kavramını, eğitimin önemini ve dahasını konuştuk.
Süleyman Saim Tekcan abide bir hoca, güçlü bir ressam ve heykeltıraş, özgün baskı alanının en parlak hocası olarak kabul ediliyor. Trabzon’da dünyaya gelen Tekcan, ortaöğretimden sonra Ankara Gazi Eğitim, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’ni bitiriyor. Sonra da bu Akademi’nin -Mimar Sinan Üniversitesi döneminde dekanı oluyor. Özgün baskı alanında kendi yarattığı teknikle dünya çapında ilgi odağı hâline geliyor. Tekcan Hoca’yla kendi imkânlarıyla kurduğu Grafik Sanatlar Müzesi İMOGA’da görüştük.
Bugünlere yani dolup taşan konser salonlarına, dijital platformların zirvelerine aniden değil yavaş yavaş, sindire sindire ulaşmış bir ekip Madrigal. Bir kısmı İstanbul’a üniversite vesilesiyle adım atmış, bir kısmı kariyerine beyaz yakalı olarak başlamış… Onları buluşturansa müzik olmuş ve olmaya da devam ediyor.
Çocukluk ve gençlik döneminde yaptıklarını sayarken sözünü “Hiçbir şeyden eksik kalmıyorum” diye bitiriyor Mehmet Güreli. Futbol oynarken karikatür de çiziyor, gitar çalarken yazı da yazıyor. Bir yandan da evde ailece matematik problemi çözüyorlar, sırf eğlencesine. Cihangir’deki evinde, Mehmet Güreli’yi Mehmet Güreli yapan her şeyi konuştuk.
Nazan Kesal, Yaralarım Aşktandır oyunuyla tiyatroseverleri kendine hayran bırakmaya devam ediyorken kendisiyle bir araya gelelim, hayat ve sanat yolculuğunu hatırlayalım istedik. Sadece İstanbul’dan değil, Manisa’dan, Diyarbakır’dan, İzmir’den, Urla’dan; sadece tiyatrodan değil, sinemadan ve televizyondan da konuştuk…
Sarp Apak’ın hayatında bir süredir yeni bir heyecan var: Stand up! Tiyatro okumasına ve dizi/sinema tecrübesine rağmen “Şimdi bambaşka bir şeyi öğrenmeye çalışıyorum” diye tanımladığı bu alanda seyircisiyle buluşuyor ve sahneyi çok özlediğini, bu yeni yolculuğun onu özgürleştirdiğini anlatıyor. İlk kez bir sene önce stand up sahnesine çıkan, şubat ayındaysa Komedi Kulüp Nişantaşı’na ortak olan ünlü oyuncu, geçmişine ve bugüne dair pek çok şeyi içtenlikle anlattı.
Bizim ülkemizde aydınlanma uğraşları her dönemde çileli bir güzergâh üzerinde ilerledi. 1965’te TİP’ten milletvekili seçilen Yusuf Ziya Bahadınlı Köy Enstitülü bir öğretmen yazar olmanın getirdiği bütün bedelleri ödemek zorunda kaldı. Parlamentoda kendisine saldıranlar arasında enstitülü bir iktidar vekilini görünce "Sen niye vurdun?" diye sorduğunda aldığı yanıt Türkiye’nin klasik kadersizliğinin de aynası oluyor: "Niye vurmayacakmışım, ben milletvekili değil miyim?" Bahadınlı bugün 97 yaşında ve gerçek anlamda bir "yaşayan efsane"…
Yeşilçam ve zarafet denince Filiz Akın’ın akla gelen ilk isim olduğu konusunda koca ülke hemfikirizdir herhâlde. 1962 yılında adım attığı sinema dünyasına onlarca filmle katkı veren ve kendine has bir yer edinen değerli oyuncuyla kariyerini, “hayattaki en değerli varlığım” dediği oğlunu, İstanbul’u ve çok daha fazlasını konuştuk.
Tiyatro ve sinemamızın büyük değerlerinden Uğur Yücel, sahnelere Neyzen Tevfik Hiç oyunuyla döndü, biz de kendisini Caddebostan Kültür Merkezi’nin kulisinde yakaladık. Laf lafı açtı, oyunculuğundan yönetmenliğine, yazarlığından müzisyenliğine, Kuzguncuk’taki gençliğinden aşçılığına, hayatından ve kariyerinden en önemli, en özel anıları konuştuk.
Tek yüz onlarca karakter. Güldür Güldür’deki performansıyla bu tanımın ete kemiğe bürünen ismi oldu Onur Buldu, tüm Türkiye'ye kendini tanıttı ve sonra yeni denizlere yelken açtı... Onunla yeni projelerinin arefesinde buluştuk, çocukluğunu, oyunculuk serüvenini, mizaha bakışını konuştuk.
Güncel müziği biraz olsun takip edenler Güneş’in adını mutlaka duymuştur. Adını duymadıysanız bile en popüler şarkılarından birini duyunca “Tamam, bunu biliyorum” dememe ihtimaliniz yok çünkü Güneş takside, bakkalda, radyo çalan her yerde… Popülaritesine rağmen “ortamlarda” pek görünmeyen Güneş’i biraz tanımak istedik ve İST’e konuk ettik.