2022 özgürlüğün yazı olacaktı. Yeniden kalabalıklara karışacak, birlikte eğlenecek, kol kola konserler izleyecektik. Ama umduğumuz gibi özgürlüğün değil, yasakların yazı oldu.
Dosya
'İnsan haklarını başaramadık'
Siyasetin 90 yaşındaki çınarı Hüsamettin Cindoruk, 10 Aralık İnsan Hakları Günü münasebetiyle İST'in sorularını yanıtladı.
Röportaj
Filenin Prometheleri
Kadın voleybolcularımızın 2003’ten bu yana sergilediği pozitif seyir, Türkiye’nin yakın tarihini "medeniyet kaybı" olarak yorumlayanlar için her türlü olumsuzluğa karşı âdeta bir panzehir niteliğinde...
Sanatta baskı ve yasaklar dosyası, Hüsamettin Cindoruk özel röportajı, geçmişten bugüne Kitap Fuarı, Kız Kulesi ve Süleymaniye Camii gibi İstanbul'un simge mekânlarının hikâyeleri ve çok daha fazlası İST'in yeni sayısında!
Sanatın zapturapt altına alınmasına dair çabalar Türkiye’de eskilere dayanıyor hatta bir devlet geleneği âdeta. Pandemiyi izleyen ve "özgürlüğün yazı" olması hayal edilen 2022 yazında ise yasaklar yağmur olup yağmaya başladı ve sağanak hâlâ da sürüyor... Bu dosyada sanatın, tarihin bu anında altında bulunduğu baskıyı, bu baskının ne anlama geldiğini, toplum ve özellikle de gençler üzerindeki yansımasını araştırdık.
"Artık sabahları erkenden kalkıyorum. Eskiden yattığım saatlerde uyanıyorum yani" diyor ve gülüyor Teoman. Rock’n roll felsefesinin ona neden korkutucu geldiğini, artık neden “arıza adam” gibi görünmek istemediğini, “yarı emekliyim” derken neyi kastettiğini, neden asla bir sahil kasabasına yerleşemeyeceğini ve çok daha fazlasını Tolga Akyıldız’a anlatıyor.
Onu Bir Demet Tiyatro’nun Zabıta İrfan’ı olarak tanıdık. Sonra Zaga’daki skeçlerde tedirgin adam olarak karşımıza çıktı. Derken Avrupa Yakası’ndaki Burhan Altıntop ile devleşti âdeta. O zamandan beri de Türkiye’nin en sevilen, en çok kahkaha attıran aktörlerinden biri oldu Engin Günaydın. Şimdi de Andropoz isimli dizisiyle hem senarist hem oyuncu olarak bir kez daha evlerimize konuk oluyor. Onunla önce çok sevdiği Gezi Pastanesi’nde buluştuk, daha sonra evine konuk olup merak ettiğimiz soruları yönelttik. Yanıtlarını onun kendine has sesiyle okuyacağınızdan ve bol bol güleceğinizden eminiz!
Mücevher tasarımcısı Avedis Kendir, dokuz yaşında kapısından adım attığı Kapalıçarşı’da çıraklıkla başlayan kariyerinde II. Elizabeth için mücevher de tasarlamış, çocukken hayranı olduğu Kristof Kolomb’dan esinlenerek yaptığı Santa Maria’sıyla İspanya’da, Kolomb’un naaşının bulunduğu Sevilla Katedrali’nde de yer almış. Hayallerini gerçekleştirmiş olsa da her sabah Cağaloğlu’ndaki atölyesinde aynı heves ve heyecanla geçiyor masasının başına. Çok sevdiği ülkesinden ve İstanbul’dan ilham almayı sürdürdüğünü söylemeden de geçemiyor.