Geçen yüzyılda biz

16 Haziran 2020 - 13:08
Edirnekapı, Çukurbostan

9 Mart 1929 Cumartesi

Çukurbostan göl oldu

İstanbul’un yaşadığı büyük kışta Edirnekapı’daki Çukurbostan yağan kar ve yağmurla baştan başa bir metre derinliğinde suyla doldu. Ağaçlardan birçoğu dallarına kadar suya gömüldü. Son Posta gazetesi 10 Mart tarihli haberinde bu suni gölde sandallarla rahatlıkla gezilebileceğini yazdı.

Yeni Gün gazetesi, 14 Nisan 1931

14 Nisan 1931 Salı

Küçük kız ve şerbetçi

Nisan başında kış âdeta İstanbul’a geri gelmişti. 14 Nisan’da hava düzelip güneş açınca halk sokaklara döküldü. O gün ailesiyle gezmeye çıkan küçük kız ve tipik kıyafetleriyle şerbetçi güzel havayı müjdeleyen bir habere dönüştü. Yeni Gün gazetesi 15 Nisan’da birinci sayfasında bu fotoğrafı yandaki metin eşliğinde yayımladı.

22 Mart 1932 tarihli Akşam gazetesinden bir kupür

21 Mart 1933 Salı

İran Elçiliği'nde Nevruz

İstanbul’da yaşayan İranlıların katılımıyla Cağaloğlu’nda bulunan İran Büyükelçiliği’nde Nevruz Bayramı kutlandı. Sabah saat 10.00’da İran tebaası ve İstanbul’daki İranlı öğrenciler elçilik binasına gelmeye başladılar. İstiklal Marşı ve İran Milli Marşı çalındıktan sonra elçilikteki kutlamada hazır bulunanlara çay ve şeker ikram edildi, giysilerine çiçekler takıldı. İran Konsolosu Esadullah Han Behnan tebrikleri kabul etti.

Bulgaristan’ı protesto mitingi, Akşam gazetesi, 23 Nisan 1933

22 Nisan 1933 Cumartesi

Bulgaristan’ı protesto mitingi

7 Nisan gecesi Bulgar milliyetçilerinin Razgrad kasabasındaki Türk Mezarlığı’na saldırması ülkemizde büyük tepkilere neden oldu. Milli Türk Talebe Birliği; İstanbul Valiliği’nden protesto mitingi için izin çıkmayınca; 20 Nisan’da yasadışı gösteri yaptı. İstanbul Maçka’daki Bulgaristan Konsolosluğu önünde protesto düzenlediler ve Bulgar Mezarlığı’na siyah çelenk bıraktılar. Polis göstericilere müdahale etti. Gözaltına alınan 80 öğrenciden 23’ü tutuklandı. Tutuksuz yargılanmak için altı gün sonra serbest bırakılan öğrenciler, Cumhuriyet’in Onuncu Yılı nedeniyle çıkarılan af yasasından yararlandılar. Milli Türk Talebe Birliği Reisi Tevfik Bey (sağda), İdare Heyeti’nden Adnan Cahit Bey ve Şevki Bey, Sultanahmet’teki Adliye’ye götürülürken böyle görüntülendiler.

6 Mayıs 1929 tarihli Hıdırellez haberi

6 Mayıs 1929 Pazartesi

Baharın gelişi kutlandı

İstanbul’da uzun ve zor bir kış mevsimi yaşanmıştı. İstanbullular; Hıdırellez dolayısıyla ellerinde yiyecek sepetleriyle, gramofonlarla sayfiyelere; Çamlıca, Fenerbahçe, Adalar ve Boğaziçi’nde bulunan mesirelere akın ettiler. Özellikle Kağıthane’de eski Hıdırellezleri anımsatacak bir kalabalık toplanmıştı.

Kurban Bayramı hazırlıkları, 6 Mayıs 1930 tarihli gazete kupürü

6 Mayıs 1930 Salı

Kurban Bayramı hazırlıkları

Kurban Bayramı’nın yaklaşmasıyla Cumhuriyet gazetesi 7 Mayıs’ta ikinci sayfasında kurbanlık koyunları omuzlarında taşıyan alıcıların fotoğrafına eşlik eden şöyle bir haber yayınladı:

Bayram hazırlıkları!

Piyasada nisbi bir canlanma görülüyor
Bayramlık eşya alanlar umumiyetle yerli malını ve milli müesseseleri tercih etmektedir. Kurban bayramı hulul etmek üzere olduğundan piyasada alış verişte son günlerde nisbi bir canlılık görülmektedir. Bayramın, ayın 9’uncu gününe tesadüf etmesi itibarıyla maaşlı zümrenin arife haftasında ailelerinin ihtiyaçlarını temin ettikleri için piyasadaki durgunluk muvakkaten zail olmuş gibidir.

"Cumhuriyet Tablosu", 15 Mayıs 1932

15 Mayıs 1932 Pazar

Cumhuriyet Tablosu

15 Mayıs 1932 Pazar Günü Saat 18.00’de Cağaloğlu’ndaki İstanbul Kız Orta Mektebi salonunda Kız Ameli Hayat Mektebi tarafından bir müsamere düzenlendi. İstanbul Belediye Başkanı ve Valisi Muhittin (Üstündağ) Bey, öğretmenler, öğrenciler ve velilerinin hazır bulunduğu müsamere İstiklal Marşı’yla başladı. Daha sonra sahnede öğrenciler tarafından Cumhuriyet Tablosu adı verilen temsilî bir düzenleme yapıldı. 

30 Mayıs 1932 tarihli Cumhuriyet gazetesi haberi

30 Mayıs 1932 Pazartesi

"Tayyare balığı" avlandı

Eminönü’nde bulunan Balıkhane’de, balıkçı Yusuf Bey’in yakaladığı bu ilginç balıkla ilgili haber Cumhuriyet gazetesinde 31 Mayıs’ta yayımlandı:

1.500 kiloluk bir balık

Balıkçı Hocazade Yakup Beyin oğlu Yusuf Beye ait motör evvelki sabah Adalar açığında Yunus sürüleri beklerken büyük bir balığa tesadüf etmiş, tüfekle balığa ateş ederek öldürmüştür. 1500 kilo ağırlığında yassı ve biraz tayyareye benzer olan bu balığa balıkçılar tayyare ismini vermişlerdi.

Eski gazete kupürleri
Akşam gazetesi
Cumhuriyet gazetesi
Yeni Gün gazetesi
Hıdırellez
Nevruz
Sayı 001

BENZER

Bir yaz günü sokakta sıcaktan bunaldığımızda yapacağımız ilk şey hemen civarda bir büfe bulup “bir küçük su” almaktır, değil mi? Ve bu ne kadar da doğaldır. Peki ülkemizde “ambalajlı” suyun ancak 90’ların sonuna doğru yaygın şekilde satılmaya başladığını biliyor muydunuz? Bundan 100 yıl öncesiyle kurulabilecek tek ortaklık ise “sudan ucuz” tabirinin anlamını kaybetmiş olması…
İstanbullular eskiden sıcak yaz günlerinde vapurlara binerek akın akın Sarıyer’e, mesire yerlerine giderlerdi. Hünkâr Suyu bu mesire yerlerinin en meşhurlarındandı. 1930’lu yıllarda müzik de sunan mekân 1980’lerde kapatıldı. Şimdilerde ise sadece düğünler ve davetler için kiralanabiliyor…
2010’dan bu yana kurulan Feriköy Antika Pazarı’nın çoğu müdavimi için önemli olan buradan bir şeyler satın almak değil, eşyaların hikâyelerini dinlemek. Müdavimler, pazar gününü geçirmenin daha iyi bir yolu olmadığı konusunda da hemfikir. Pazarı hem onlardan hem esnaftan dinledik.