ChatGPT kullanmayı denediniz mi? Denemediyseniz, yapay zekânın yeni kullanım alanı olan “büyük dil modelleri”nin nasıl çalıştığını tecrübe etmek için denemenizi öneririm. Bedava ve eğlenceli bir yolculuk olacak. Programı kullanarak bazı denemeler yaptım, aldığım sonuçlar çerçevesinde ChatGPT kullanırken dikkat edilmesi gerekenleri aşağıda anlatayım.
Sabah kahvaltı etmek için oturduğum Yeniköy semtinde “En ünlü tostçu neresi?” diye ChatGPT’ye sordum:
"İstanbul Yeniköy’de bulunan ve lezzetli tostlarıyla ünlü bir mekân olan ‘Yeniköy Tostçu’ veya ‘Tostçu Erol’ bulunmaktadır. Tostçu Erol, Yeniköy ve çevresindeki sakinler ve ziyaretçiler arasında popülerdir. Farklı çeşitlerde tostlar ve sandviçler sunan bu mekân, lezzetli atıştırmalıklar arayanlar için ideal bir seçenektir. Ancak unutmayın ki mekânlar ve popülerlik zamanla değişebilir. Yeniköy’deki en güncel ve popüler tostçuları öğrenmek için yerel sakinlerden tavsiye alabilir, sosyal medya ve yemek değerlendirme sitelerini inceleyebilirsiniz."
Ne kadar güzel bir cevap değil mi? Hem derdimizi çözüyor hem de bundan sonra daha iyi bilgi almam için kaynaklar öneriyor. Fakat cevapta bir problem var: Yeniköy’de “Tostçu Erol” diye bir yer yok. Hiçbir zaman da olmamış! ChatGPT cevabın en önemli yerini işkembe-i kübradan sallamış!
Yapay zekâ uzmanları bu gibi durumlara kibarca “halüsinasyon” diyor. Son derece sistematik düşünüyormuş izlenimi veren ChatGPT birdenbire uydurmaya başlayabiliyor. Daha da kötüsü bunu son derece inandırıcı şekilde yapıyor. Halüsinasyonların nasıl gerçekleştiğini anlamak için büyük dil modellerinin nasıl çalıştığına bakalım.
ChatGPT’nin üzerinde bu modeller, yapay zekâ ile resim çizen veya yapay zekâ ile yeni ilaç molekülü geliştiren teknolojiler aynı aileden. Bu teknolojileri çok büyük verilerle besliyorsunuz. Dünyada yazılmış bütün metinler, çekilmiş bütün fotoğraflar, yapılmış tüm resimler, kullanılan tüm ilaç moleküllerinin haritası bu sisteme yükleniyor. Yapay zekâ, ilk kelimeyi görünce ikincisini, ilk cümleyi görünce de ikinci cümleyi tahmin ediyor. Tahminleri gerçek dünyadaki veriye uyuyorsa ödüllendiriliyor aksi takdirde cezalandırılıyor. Model bu şekilde “eğitildikten” sonra hizmete sunuluyor.
ChatGPT aslında sizin sorduğunuz soruya cevap vermiyor. Sizin sorduğunuz soruya en yakın olduğunu düşündüğü hafızasındaki başka bir soruya, yine hafızasındaki cevaplardan en yakın olduğunu düşündüğü cevabı veriyor. Sadece internetteki diğer metinlerde yaptığı gözlemleri belli bir bağıntı çerçevesinde cevaba çeviriyor. Yani bu cevaplar aslında iki değişkenin beraber hareket etmesine dair ilişkilerden ibaret. Başka bir ifadeyle ChatGPT, verdiği cevapların gerçek olup olmadığını bilmiyor. İnsanların -en azından bazı insanların- aksine ChatGPT’nin aklı çalışırken arkada işleyen bir zekâ ya da kavramsal bilgi tabanı yok.
Peki ChatGPT’yi ne zaman kullanmak lazım? ABD’nin prestijli üniversitelerinden MIT’de geçen ay yapılan bir çalışmada, yazılım ve pazarlama gibi işlerde kariyerine yeni başlayan 444 üniversite mezunu profesyonelle ChatGPT kullanımı test edilmiş. Teste katılanlardan bir metin yazmaları ya da bir bilgisayar kodu yazmaları istenmiş. Bazılarının ChatGPT kullanmasına izin verilmiş, bazıları ödevi kendileri yapmış. Sonuçta, ChatGPT kullananlar beyin fırtınası ve ürünlerinin ilk taslağını hazırlamak için daha az zaman harcamışlar. Ürüne son hâlini vermek içinse normalden daha çok zaman harcamışlar.
Gerçekten de ChatGPT, şu ana kadar yazılmış tüm metinlerle -en azından dijitalleşmiş tüm metinlerle- eğitildiği için bir bakıma “insanlığın ortak mirasını” yansıtıyor. O nedenle bir konuda beyin fırtınası yapmak için iyi bir araç. İlk anda aklınıza gelmeyecek boyutlar ChatGPT’den birkaç saniye içinde alacağınız cevaplarda bulunabiliyor. İkinci bir kullanım alanı, vereceğiniz bir metni veya genel bir konuyu özetletmek veya sınırları belli bir konuda bir ürünün ilk taslağını hazırlatmak.
Ancak bunları yaparken dikkat edilmesi gereken iki husus var: Birincisi, ChatGPT’den cevabını istediğiniz soru hangi alandaysa, bu alanla ilgili bir fikir sahibi olmanız lazım. Ancak böylece ChatGPT halüsinasyon gördüğü zaman bunu hissedebilir ve verilen cevabı teyit etmek için araştırabilirsiniz. Mesela ben Yeniköy’de oturduğum için “Tostçu Erol” cevabından şüphelendim. “Bu kadar meşhur bir yer olsa bir kere .nünden geçerken görmez miydim?” diye düşündüm. İkincisi, soracağınız soruda sınırları çok iyi çizmeniz ve cevabın hedef kitlesini belirlemeniz lazım. İlk gelen cevabı beğenmezseniz yeni talimatlarla da cevabı geliştirebilirsiniz. Merak etmeyin ChatGPT de öğreniyor!
MIT’nin araştırmasına katılanların ChatGPT’yi kullandıktan sonra hem iş tatminlerinin hem de geleceğe dair endişelerinin arttığı gözlenmiş. Zira işinizin hoşunuza gitmeyen ve aslında önemsiz olan kısımlarını ChatGPT’ye yaptırmak mümkün. Ancak bir yandan da gelecek kaygısı var. Ya ChatGPT işimizi elimizden alırsa? Bugüne kadar otomasyon deyince hep fabrikalardaki işlerin yerine robotların geçeceğini düşünmüştük. ChatGPT masa başında yapılan birçok beyaz yaka işin de yerini alabilir mi? Dünyanın başlıca finansal kuruluşlarından Goldman Sachs’ın geçen ay yayımladığı analize göre, büyük dil modellerine dayanan yapay zekâ, işlerin dörtte birini ikame edebilecek. Mevcut mesleklerin ü.te ikisi içinse bu modeller verimliliği artıracak ama çalışanların yerine geçmeyecek.
Peki hangi işler daha güvenli? Yapay zekâ bir matematiksel model olduğuna göre, genel bir kural olarak duygusal y.nü ağır basan işlerin daha güvenli olduğunu söyleyebiliriz. Yaşlı bakıcılığı radyologluktan daha güvenli bir iş olabilir. Mahkemede savunma yapan ceza avukatı sözleşme hazırlayan bir avukata göre daha güvende olabilir. ChatGPT’nin en iyi yaptığını iddia ettiği iş yazı yazmak olduğu için, bir şiir yazmasını istedim. Duygusal işler ne kadar güvende test etmiş olalım diye. “Bugün Ramazan Bayramı’nın ilk günü. Süleymaniye Camii’nde bayram sabahı ile ilgili Yahya Kemal tarzı bir şiir yazabilir misin?”
"Süleymaniye’de Bayram Sabahı
Süleymaniye’de güneş doğarken,
Bayram sabahı, coşkuyla uyanır İstanbul.
Minareler şehri selamlar, camiler dolup taşar,
Bir Yahya Kemal şarkısında buluşur dualar.
Müezzinlerin sesi yankılanır semada,
Gönüller huzur bulur, birleşir umuda.
Ramazan’ın ardından gelen bu güzel gün,
Sonsuz sevgi dolu, kucaklaşmaların günü.
Süleymaniye Camii, tarihle buluşurken,
Merhamet ve hoşgörü, o büyük avluda.
Mimar Sinan’ın eseri şahitlik ederken,
Yüzyıllar geçse de, aşkla yoğrulur dua.
Bayram sabahı, İstanbul’un semalarında,
Bir nazım yükselir, hüzünle, sevinçle harman.
Gönüllerdeki coşku, dudaklardan dökülür,
İstanbul’un kalbinde, Süleymaniye’de bayram.
Yeni elbiseler, çocukların gülüşünde,
İyilik ve bereket, şeker tadında paylaşılır.
Bayramlaşmalarla, dostluklar pekişirken,
Süleymaniye Camii’nde, bir araya gelir âşık ve arif."
Sonra büyük şair Yahya Kemal’in aynı isimle gerçek şiirinin metnini verip iki şiiri karşılaştırmasını istedim, ChatGPT’nin yanıtı şöyle oldu:
"Her iki şiirin performanslarını karşılaştırırken, Yahya Kemal’in şiirinin dil kullanımı, üslup ve derinliği açısından daha zengin olduğunu söyleyebilirim. Öte yandan, az önce yazdığım şiir, daha sade ve doğrudan bir dil kullanarak, bayramın coşkulu ve kutlama yönlerini ön plana çıkarır. Bu nedenle, her iki şiirin de kendi özellikleri ve güzellikleri vardır, ancak Yahya Kemal’in şiiri, edebi ve tarihi değeri açısından daha üstün kabul edilebilir."
ChatGPT’nin iki şiiri karşılaştıran analizinin, yazdığı şiire göre çok daha başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Bir iş ne kadar analitik hâle gelirse yapay zekânın başarısı o kadar artıyor. Ne kadar duygusal veya yaratıcı olursa insanın avantajı ortaya çıkıyor. ChatGPT, Yahya Kemal’in şiirine 10 üzerinden 9, kendi şiirine 7 puan vermiş. Bence kendi şiirine biraz torpil geçmiş! Şairlerin mesleklerinin bir süre daha güvende olduğunu söyleyebiliriz.