Daha iyi bir kent içi ulaşım: Trendler ve çözüm yolları

31 Mayıs 2023 - 12:33

Trafik sıkışıklığı, çevre ve hava kirliliği, sağlık sorunları, karayolu kaza tehlikeleri ve sosyal ayrışma… Bugün şehirlerin karşılaştığı zorlukların çoğu, özel araç kullanımına aşırı bağımlılığın bir sonucudur diyebiliriz. Günümüzde dünyanın karşı karşıya olduğu zorluklara ve iklim kriziyle mücadele konusunda farkındalıkların artmasına rağmen bu sorunlar maalesef daha da kötüleşiyor. Bu sorunları çözmek için şehirlerde özel araç kullanımına alternatif çözümlerin geliştirilmesi bu kullanımı tüm yönleriyle azaltırken yürüyüş, bisiklet kullanımı ve toplu taşımaya daha fazla öncelik vermeye odaklanılması gerekiyor. Kentsel alanlarda daha az özel araç olması, kamu ve iş dünyası için daha fazla alan ve daha sürdürülebilir ulaşım anlamına geldiğinden, bu yaklaşım, tüm taraflara kazanç getirecektir.

Şehirler yeniliğin, ekonomik büyümenin ve sosyal refahın odak noktasıdır. Başarılı şehirler, insanların temel hizmetlere, iş yerlerine, okullara ve boş zaman aktivitelerine kolayca erişebildiği, yüksek etkileşimli şehirlerdir. Sürdürülebilir şehirler doğrultusunda ilerleme kaydetmek, yalnızca güçlü liderlik ve cesaretle elde edilebilecek, devasa kolektif bir çabadır.

KAYNAK: ULUSLARARASI ENERJİ AJANSI, 2011

Bu yazıda şehirlerin karşı karşıya olduğu çeşitli zorlukları vurgulayacak, daha sürdürülebilir, yaşanabilir, sağlıklı ve kapsayıcı şehirler geliştirmek için uygulanabilecek somut adımlarla birlikte çözümleri anlatacağız. Geçtiğimiz 20 yıla baktığımızda, şehirlerimizde birçok olumlu değişikliğin meydana geldiğini görüyoruz. Toplu taşıma sistemlerine çok büyük yatırımlar yapıldı. Son yıllarda dünya çapında günde 3 km yeni metro sistemi yapıldı ve 2000 yılından bu yana, yaklaşık 150 adet metrobüs sistemi hizmete alındı. Yayalar ve bisikletliler sokaklardaki yerini geri alıyor, ulaşım sistemini planlamak, desteklemek ve yönetmek için doğru mekanizmaları uygulamak üzere ulaşım idareleri gibi ulaşım yönetim organları oluşturuluyor ve birçok şehir, artık arazi kullanımı ve ulaşım planlamasını entegre ediyor ancak bu gelişmeler, uluslararası iklim anlaşmalarının gereklerini yerine getirmeye yetecek ve kentlerde trafik sıkışıklığı sorununu çözebilecek kadar hızlı gerçekleşmiyor…

TEMEL TRENDLER

Büyüyen şehirleşme: 2050 yılında dünya nüfusunun %70’i kentsel alanlarda yaşıyor olacak, bu da 6,8 milyar insan anlamına geliyor.

Yaşlanan nüfus: Dünya nüfusu küresel olarak yaşlanıyor. Bu özellikle Avrupa, Amerika, Çin ve Japonya için geçerli ve Güneydoğu Asya, Afrika ve Hindistan’da bazı farklılıklar söz konusu. Çin’de 2050 yılına kadar nüfusun %39.6’sı 60 yaşın üzerinde olacak.

Eşitsizliklerin artması: Dünya nüfusunun yaklaşık %8’i küresel zenginliğin %82’sine sahip ve 1 milyardan fazla insan aşırı yoksulluk içinde yaşıyor. Yüksek zenginlik yeni yaşam tarzlarını ortaya çıkarmış, beraberinde kişi başına daha yüksek tüketim ve bunu takip eden çevresel bozulmayı da getirmiştir; gelişmekte olan ülkeler ise benzer kalkınma seviyelerine ulaşmaya çalışıyor.

İklim değişikliği: İnsan kaynaklı iklim değişikliği, gezegenimizi sert bir şekilde etkiliyor. Isı dalgaları, sel, yer değiştirme, türlerin yok olması vb. bunlardan sadece birkaçı. Paris Anlaşması’na göre küresel sıcaklıktaki artışı 1,5°C ile sınırlandırmak için “Önümüzdeki 10 yıl boyunca küresel emisyonları her yıl %7,6 oranında azaltmamız gerekiyor.”

Şehirler, çoğunluğu ulaşım ve enerji sektöründen kaynaklanan karbon emisyonlarının %70’inden, karayolu taşıtları, ulaşımdan kaynaklı emisyonların yaklaşık %75’inden sorumlu. 2030 yılına kadar, ulaşımdan kaynaklanan karbondioksit emisyonlarının payının, küresel toplamın %40’ına ulaşması söz konusu.

KARAYOLU TRAFİĞİNİN ÖLÜMLERE YOL AÇMA NEDENİ HAYLİ YÜKSEK

Kentsel büyüme bir gerçektir. Sonuç olarak şehir içi yolcu taşımacılığının 2050 yılına kadar %60-70 oranında büyümesi öngörülüyor, bu da etkili önlemler alınmadığı takdirde, trafikte bir büyüme anlamına geliyor.

Trafik sıkışıklığı dünya çapında artıyor ve yolcu taşımacılığı faaliyeti 2015-2050 arasında iki kattan fazla artacak. Trafik sıkışıklığı yalnızca kentteki yaşam kalitesi üzerinde sıkıntı yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda büyük ekonomik etkiler de doğuruyor.

Avrupa’daki trafik sıkışıklığının ekonomik etkisinin 100 milyar euro olduğu veya AB’nin GSYİH’sinin %1’ine karşılık geldiği tahmin ediliyor.

İngiltere, Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri arasında, trafik sıkışıklığının maliyeti 2019’da toplam 461 milyar ABD doları veya kişi başı 975 ABD doları olmuştur.

Fosil yakıtlara olan yüksek bağımlılık düzeyinin yanı sıra ulaşım ve özel araç kullanımına yönelik talepteki artış nedeniyle, ulaşım sektöründe g.rülen emisyon artışı eğiliminde herhangi bir değişiklik belirtisi gözlemleniyor. Ulaşım sektörü hâlen küresel petrol tüketiminin %65’ini temsil ediyor.

Yenilenebilir enerji üretimi maliyetlidir, enerji tüketimine neden olur ve her zaman karbon nötr değildir. Geçişin sürdürülebilir olmasını sağlamak için üretimden teknolojik gelişmelere ve faaliyetlere kadar teknolojinin tüm yaşam döngüsü maliyeti ölçülmelidir. Küresel ulaşım sektörü, nihai enerji tüketiminin yaklaşık ü.te birini ve enerjiyle ilgili CO2 emisyonlarının çeyreğini oluşturuyor.

ŞEHİRLERDE TOPLU TAŞIMANIN FAYDALARI...

Park etmiş arabalar dahi şehirlerimizde değerli bir alanı kaplıyor. Arabalar, ortalama olarak günün %95’inde park hâlindeler. Ev ve iş arasında araba ile yapılan bir yolculuk, aynı yolculuğun metro ile yapılmasına göre 90 kat, otobüs veya tramvay ile yapılmasına göre 20 kat daha fazla yer kaplıyor.

İSTANBUL METRO YATIRIMLARI

Raylı Sistemler dünya genelinde olduğu gibi İstanbul için de trafik sıkışıklığının azatılması ve toplu taşıma alternatifinin oluşturulması açısından büyük önem taşıyor. Son yıllarda İstanbul, raylı sistem yatırımları açısından tüm dünyanın yakından takip ettiği bir şehir olarak öne çıkıyor.

2019 yılında İBB tarafından ilan edilen ve İBB ile Ulaştırma Bakanlığı tarafından aynı anda devam eden 17 farklı metro hattı inşaatı İstanbul’u aynı anda devam eden metro inşaatları sayısı açısından dünyadaki en önde gelen şehirler arasına soktu.

İSTANBUL METROBÜS SİSTEMİ

Hâlihazırda 52km boyunca ve Boğaz Köprüsü geçişi dışında tamamen karayolu trafiğinden ayrılmış olarak hizmet veren Metrobüs sistemi günde yaklaşık 1 milyon yolcu taşıyor. Daha önce tamamen özel araç trafiğine ayrılmış D-100 ve O-1 karayolu üzerinden özel araçlara tahsisli yolun toplu taşıma için kullanılmaya başlanması ile Metrobüs sistemi güzergâhında daha çok yolcu taşınmasına başlandı. İşletme sistemindeki güçlüklere ve kısıtlı alan imkânlarına rağmen sistem bugün dünya genelinde toplu taşıma ile yüksek sayıda yolcu talebine karşılık verilmesi açısından örnek gösteriliyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR KENT İÇİ ÇÖZÜM YOLLARI

SÜRDÜRÜLEBİLİR KENT İÇİ ÇÖZÜM YOLLARI

Sürdürülebilir kent içi ulaşım sistemlerinin nihai hedefine ulaşmak için büyük ölçüde yönetişim, arazi kullanımı ve yenilikçilik etrafında toplanan, birbiriyle bağlantılı üç yol bulunuyor. Bu yollardan her biri çeşitli çözümler sunuyor, nihai hedefe ulaşmak için her bir yola yönelik somut adımlar şehirlerimiz tarafından atılmalıdır.

Şehirlerin toplu taşıma ve aktif ulaşım etrafında tasarlanması: Sağlıklı, kapsayıcı, ekonomik olarak rekabetçi ve sıfır karbonlu kentsel alanlar yaratmak için şehirlerde, arazi kullanımı ve ulaşım planlaması için bütünsel bir yaklaşım benimsenmesi gerekir. Bu, paydaşlar arasında destek ve taahhüt sağlanarak şehir vizyonlarının ve politikalarının güçlendirilmesi anlamına gelir. Bunu yapmak için şehirlerde, vizyonu gerçeğe dönüştürmek üzere birlikte çalışacak, şehir ve ulaşım planlamasının kentsel yayılmayı kontrol altında tutacak şekilde el ele yapılmasını sağlayacak, ulaşım aktörlerinin faaliyetlerini düzenleyecek ve hedeflere ulaşıldığından emin olmak için uzun vadeli finansmanı stabilize edecek güçlü kurumlar inşa edilmesi gereklidir.

Karayolu kullanımının optimize edilmesi: Kentsel alanın kullanımını optimize etmek için sokak ve alan yönetimi esastır. Sokak ve yol alanlarının iyi yönetimi, en yüksek sayıda insana hizmet sağlayan toplu taşıma türlerine öncelik vermek ve yeniden tahsis etmek anlamına gelir. Bu, daha kapsayıcı, yaşanabilir, sürdürülebilir ve sağlıklı şehirler için kentsel alanların düzenlenmesi, toplu taşımaya geçiş hakkı verilmesi, aktif ulaşım için gerekli altyapının inşa edilmesi, lojistik hizmetleri ile koordinasyon sağlanması ve özel araç erişiminin ve merkezî alanlarda araç park edilmesinin caydırılması ve insanlara ek kamusal alan sağlanması anlamına gelir.

Yenilikçi ve etkin toplu taşıma sistemleri: Bir şehirde insanların hareketliliğini iyileştirmek ve vatandaşları toplu taşıma sistemlerine çekmek için özel araçlara gerçek bir alternatif olması açısından verimli, cazip ve yenilikçi ulaşım sistemlerinin herkes tarafından kolayca erişilebilir olması gerekir. Toplu taşıma, toplum için temel bir hizmettir ve bir şehrin sosyal ve ekonomik refahında hayati bir rol oynamaktadır.

Toplu taşıma sistemleri, dijitalleşme, emisyon seviyeleri, bilgi ve biletleme sistemleri, sistem entegrasyonu ve çoklu ulaşım paydaşları ile iş birliği açısından mevcut ihtiyaçlara cevap vermektedir.

KAYNAKÇA

Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği, Daha İyi Kent içi Ulaşım Kılavuzu, 2021

Uluslararası Enerji Ajansı, Ulaşımın İzlenmesi, İzleme Raporu.

Uluslararası Ulaşım Forumu, Ulaşım Genel Görünümü 2019.

The Economist, “Trafik Sıkışıklığının Gizli Maliyeti. Günlük Grafik”, 2018.

Dünya Sağlık Örgütü, Karayolu Güvenliğine İlişkin Küresel Durum Raporu, 2018.

ITF, Ulaşım Genel G.rünümü Rapor, 2021.

İstanbul'da ulaşım
Ulaşım
İETT
İstanbul
İstanbul metrosu
Marmaray
Kaan Yıldızgöz
Sayı 014

BENZER

Bazı araştırmacılar kartpostal plak icadını ülkelerin muhbirlik faaliyetlerine bağlamayı seçer. Kartpostala ses kaydedip bilgi nakletmek ajanların işine yaramış mıdır, hangi gizli bilgiler bu şekilde dünyayı dolaşmıştır bilemiyoruz fakat kartpostal plak 1950’lerden sonra tüm dünyada yaygın olarak kullanıma girmiş bir güzelliktir. Tekrar popüler oluyor.
Cumhuriyet İstanbul’unda inşa edilen apartmanlar genel olarak odaları ferah, oturup çay, kahve içmeye müsait balkonlu dairelerden oluşan bahçeli, küçük binalardı. “Müteahhide verme” akımı başlayınca, hele kentsel dönüşüm furyasında, aynı alana olabildiğince çok daire sığsın diye evler kutuya, balkonlar eşiğe indirgendi. Apartmanlar bahçeleri yuttu. Gökyüzüne doğru da yükselmek gerekti. Malzeme yenilendi diye kâr ettik sandık ama koronavirüs hayatı durdurup herkesi eve yollayınca kaybettiklerimizi fark ettik. Şimdi yeniden teras, balkon, bahçe arıyoruz. Yenilenen konut tipi tercihimiz hem sağlığın gerekleriyle hem de geleceğin mimari projelerinin yansıttığı tabloyla uyumlu: İlle yeşil!
Nazan Kesal, Yaralarım Aşktandır oyunuyla tiyatroseverleri kendine hayran bırakmaya devam ediyorken kendisiyle bir araya gelelim, hayat ve sanat yolculuğunu hatırlayalım istedik. Sadece İstanbul’dan değil, Manisa’dan, Diyarbakır’dan, İzmir’den, Urla’dan; sadece tiyatrodan değil, sinemadan ve televizyondan da konuştuk…