39. İstanbul Film Festivali ve Filmekimi el ele 40 yeni filmle geliyor

02 Ekim 2020 - 12:45

39. İstanbul Film Festivali bu yıl pandemi nedeniyle format değiştirmiş, asıl başlangıç tarihi olan nisan ayında fiziksel olarak düzenlenemediği için sonraki haftalarda belli bölümleriyle çevrimiçi platforma taşınmış ve bu şekilde izleyici ile buluşmuştu. Şimdi ise melez bir yapıda karşımıza çıkıyor festival. Yine pandemi sebebiyle İstanbul Film Festivali bünyesine dahil edilen Filmekimi ile birlikte bu yıl 40 yeni filme, 9-20 Ekim tarihleri arasında hem sinemalarda hem de çevrimiçi platformda erişebileceğiz. 

Festival biletleri bugün itibariyle (2 Ekim Cuma) satışta. Bilet satışı gişeler üzerinden değil, sadece biletix.com üzerinden gerçekleştirilecek. 

Festival kapsamında ekim ayında 40 yeni film izleyici ile buluşacak. Uluslararası Yarışma bölümünde yer alan 12 film, festivalin büyük ödülü Altın Lale için yarışacak. Bu kategoride yer alan filmler sadece filmonline.iksv.org adresinden izlenebilecek. Altın Lale için yarışan filmleri Tayfun Pirselimoğlu (jüri başkanı), Hazar Ergüçlü, Burak Çevik, Jasmin Basic ve Anthony Bobeau gibi isimlerin oluşturduğu jüri değerlendirecek. 

Festival kapsamında Ulusal Belgesel Yarışması da gerçekleşecek. 11 belgeselin yer aldığı yarışmanın jürisinde yönetmen Rûken Tekeş, yapımcı-yönetmen Yasin Ali Türkeri ve yönetmen-sanatçı Ezgi Kılınçaslan yer alıyor. Bu kategorideki filmlerin gösterimi hem çevrimiçi olarak hem de salonlarda gerçekleşiyor. 

The Human Voice, Filmekimi Galaları'nda

Filmekimi ise İstanbul Film Festivali ile “Galalar” bölümünde el ele veriyor. Bu bölümde yer alan filmler de yine hem salonlarda hem de filmonline.iksv.org adresinden izlenebilecek. 

Festivale bu yıl Cinemaximum City’s Nişantaşı ve Kadıköy Sineması ev sahipliği yapacak. 

Festival kapsamında özel ilgiyi hak eden iki de yarışma dışı film var. Bunlardan ilki, usta sanatçı Metin Akpınar’ın hayat hikayesini konu eden İyi ki Yapmışım isimli belgesel. Senaryosunu Zeynep Miraç’ın yazdığı belgeselin yönetmeni Selçuk Metin. Demet Akbağ’dan Ferhan Şensoy’a, Nevra Serezli’den Zeynep Oral’a pek çok ismin dahil olduğu belgeselde Metin Akpınar’ın kendisi de söz alıyor. Seslendirmeyi yapan isim yine usta bir oyuncu, Tilbe Saran. 

Yarışma dışı filmlerden bir diğeri ise, Metin Akdemir’in yönetmenliğini yaptığı Hayalimdeki Sahneler. Akdemir, 80’li yıllarda çekilen ve kadınlar arasındaki ilişkileri tam anlamıyla yansıtmadığını düşündüğü filmlerden yola çıkıyor ve bu bağlamda Kadının Adı Yok, İki Kadın ve Dul Bir Kadın filmlerini mercek altına alıyor.

Çevrimiçi gösterimlerin saat çizelgesi ve filmlerin ne kadar süreyle izlenebilir olacağı gibi tüm bilgilere, yanı sıra sinema salonları satış bilgilerine film.iksv.org ve filmonline.iksv.org adreslerinden göz atabilirsiniz. 

İstanbul Film Festivali
İKSV
İstanbul
Kültür Sanat
Filmekimi
empty-result-block

BENZER

Son senelerde kadın sporcularımız elde ettikleri uluslararası başarılarla hepimizi gururlandırıyor. Bu başarılar Türk spor tarihine altın harflerle kazınırken, bizler kadınların bu sahadaki yüzyıllık mücadelesini maalesef bilmiyor; bu mücadeleye yön veren abide sporcularımızı tanımıyoruz. Oysa varlıkları, fikirleri ve başarılarıyla gelecek kuşakların önünü açan nice sporcu kadın var. Uluslararası ilk kadın binicimiz Melahat Aksel de bu isimlerden biri... İstanbul’a yaptığı eşsiz yatırımlarla bilinen ünlü Süreyya Paşa’nın kızı olan Melahat Aksel’in hayat macerasını Sevecen Tunç kaleme aldı.
Telefon, icadından beş yıl sonra İstanbul’a gelir. 1911 yılında telefonu sadece bürokrat ve memurların değil halkın da kullanacağı bir çalışma başlatılır. 1 Temmuz 1929’da İstanbul, Ankara ile ilk kez telefonla konuşur. İlk zamanlarda telefon abonesi olmak bir lükstür. Bu durum 1980’li yıllara kadar pek değişmez…
İstanbul’a su getirmek için Bizans döneminden kalma suyollarını hayata geçiren ve Kırkçeşme suyolunu da canlandıran Mimar Sinan’ın mezar taşına “suyu akıtan adam” diye kayıt düşülmüştür. Onun izinden giden usta mimarlar şehrin çeşme kültürüne katkıda bulundular. Meydan çeşmelerinden sakalara ve çeşme başı kavgalarına, eski İstanbul’un çeşmelerini anlattık.