Şişli’de bir antika mabedi

Fotoğraf
Serkan Eldeleklioğlu
27 Kasım 2023 - 10:10

Şişli, Bomonti’de 2010 yılından beri her pazar günü kurulan Feriköy Antika Pazarı, kitap, dergi, efemera, plak, antika obje meraklılarının İstanbul’un Avrupa Yakası’ndaki uğrak noktalarından. Pazarda bugün 1176 tezgâhta 433 esnaf ziyaretçilere ürünlerini sergiliyor.

Feriköy Antika Pazarı, cumartesi akşamı 22.00 civarı kurulmaya başlıyor. Bu saatler daha çok esnafın kendi arasında alışveriş yaptığı saatler. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte alana doluşmaya başlayan müdavimlerse ortalık kalabalıklaşmadan pazarlığa girişiyor.

Benim pazarı ilk ziyaretim plak peşinde olmuştu. Sadece plak değil, pikaptan radyoya, saatten çakmağa, antika objelerden golf ve kayak takımlarına kadar aklınıza gelmeyecek pek çok şeyle karşılaşma ihtimalinizin olduğu bir yer burası.

İST’e konu etmek üzere bir pazar sabahı erkenden mekâna geldiğimde buranın tanıdığım en eski müdavimlerinden olan gazeteci Kanat Atkaya’nın plak karıştırmaya başlamış olduğunu görüyorum. Sorguya ondan başlıyorum, daha sonra esnaftan eski-yeni müdavimlere pek çok kişiyle konuşuyorum.

İşte her yönüyle Feriköy Antika Pazarı…

KANAT ATKAYA

KANAT ATKAYA, GAZETECİ, MÜDAVİM

Benim için güzel diyaloglar buralarda gelişiyor

“Eğer çok önemli bir işim yoksa neredeyse açıldığından beri hemen her hafta geliyorum. Önceleri plak peşinde başladım. Zaten yurt dışına çıktığımda da ilk önce plaklara bakmak için oranın bitpazarına giderim. Daha önceleri kitap, dergi gibi şeyler de topluyordum. Aklımı çelen şeyler görürsem alıyorum da hâlâ. Bitpazarında bir şeyleri satın almak değil de görme ihtimali hoşuma gidiyor. Gayrimüslimlerin kullandığı türden tabut bile gördüm burada. Her objenin kendi içinde bir hikâyesi olması hoşuma gidiyor. Kafamı boşaltıyorum. Hepimizin zihni bir işle meşgul. Biraz kafaya alan açmak lazım, başka şeylere bakmak lazım. Bu tip yerler başka hikâyeler öğrenmek adına çok güzel oluyor. Zamanla esnafla dostluklar kuruyorsun. Geçen aylarda burada plak satın aldığım standın sahibi arkadaşımla plak peşinde Köln’e gittik. Futbol ve siyaset konuşmayı hiç sevmiyorum. Sıkılıyorum bunları konuşurken. Artık öyle uzun yemek sohbetleri de çekemiyorum pek. Benim için güzel diyaloglar buralarda gelişiyor. İlk zamanlarda daha çok plak vardı ama şimdi internette satışlar çok arttığı için eskiye göre biraz daha az plak var. Yine de her geldiğimde beni şaşırtacak bir şeyler çıkıyor. Müdavimler bir gece önce geliyor. Biz pazar günü sabahtan buradayız ama esnaf cumartesi akşamı 22.30 civarı gelir. Yeni mal getiren olur. Esnaflar arasında onlar paylaşılır. ‘Malın kaymağı’ diyebileceğimiz mal aslında o saatlerde gelir. Ben o kadar da çok koşturmuyorum ama var öyleleri de. Benim erkenci olmamın nedeni kimseler görmeden ben alayım demem değil. Sabahları tenha oluyor, çayını kahveni içiyorsun. Esnafla rahat rahat sohbet ediyorsun. Esnafın kendi arasındaki muhabbete katılıyorsun. Benim bir nevi kafayı sıfırlamak için geldiğim bir yer aslında.”

OSMAN ÖCAL TEZGÂHINDA

OSMAN ÖCAL

Porselen meraklıları ayrı, saat meraklıları ayrı

“Yaklaşık 13 senedir 2. el eşyalar, takılar, Osmanlı kıyafetleri ve eşyaları satıyoruz. Biz depolardan, hurdacılardan, evlerden alıp getiriyoruz. Zamanla ala sata, esnafla fikir alışverişinde buluna buluna aldığımız ürünün bedelini tahmin eder hâle geldik. Daha çok takı tasarımcıları geliyor, buradan aldıkları parçalardan tasarımlar yapıyorlar. Öğrenciler çok geliyor özellikle rozet almak için. Porselen meraklıları ayrı, saat meraklıları ayrı. Çok çeşitli müşteri portföyümüz var.”

TEVFİK AYTAÇ TEZGÂHINDA

TEVFİK AYTAÇ

Rock ve blues plaklarına rağbet var

“5 yıldır buradayım. Plakları yurt dışından getiriyoruz. Son yıllarda plağa talep iyice arttı. Özellikle buranın müşterisi çok bilinçli. Yüzde 70’i ne aradığını bilen, plağı bilen müşteri. Geri kalanı da moda olduğu için alıyor. Yeni başlayanlar daha çok popüler isimlerin plaklarına yöneliyor. Rock ve blues plakları daha çok rağbet görüyor.”

SEYİT KAYA TEZGÂHINDA

SEYİT KAYA

Gençlerin ilgisinin artması sevindirici

“Normalde de sahaflık yapıyorum. Pazarın kurulduğu ilk haftadan beri de burada tezgâh açıyorum. En başta tezgâhıma gelen müşteriler beni yönlendirdi buradaki kitaplarla ilgili. Normalde her türlü kitap satıyorum ama burada daha çok sanat ve mimari kitaplarına talep olunca ben de onlara yoğunlaştım. İlgiden memnunum. Özellikle son dönemde gençlerin de ilgisinin artması sevindirici ayrıca yeme içme kültürü, fotoğrafçılık gibi konularla ilgili kitaplara da ilgi var. Koleksiyonluk kitaplara çok talep var. İmzalı, ilk baskı kitaplara gençlerin çok ilgisi var ve çok memnunum bu ilgiden. Çocukluğumdan beri kitap okumayı çok severim. En baştan beri yapabileceğim işin bu olduğunu düşünmüştüm ve bu işe yöneldim. Başlangıçta kendim için topluyordum. Elimde çok olunca bu sefer elimdekileri satmaya başladım. Sevmeseniz bu ülkede yapılacak iş değil. Kitapları çeşitli kaynaklardan alıyorum. Kendi kütüphanesini seyreltmek isteyenlerden, vefat eden yakınlarının kütüphanesini getirenlerden, başka şehre ve ülkeye taşınanların yanında götüremedikleri kitaplar, diğer koleksiyoncular…”

MURAT GENÇ'İN TEZGÂHI

MURAT GENÇ

Bazı şeyler hiç değer kaybetmiyor

“Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü mezunuyum. Daha sonra İstanbul Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı okudum. O dönemde Kapalıçarşı’ya gide gele merak sarmıştım. Emekli olduktan sonra tamamen bu işe yöneldim. Bunun da bir kültür hizmeti olduğunu düşünüyorum. Genelde buradaki esnafın hepsinin kendine göre bir tarzı var. Üsküdar ve Kadıköy’den mal toplayan diğer esnaf arkadaşlar benim tarzıma uygun olduklarını düşündükleri ürünler varsa direkt bana getiriyorlar. Daimî müşterilerim de kültür seviyesi yüksek insanlar. Yani bir kaşıkta tuğra varsa o kaşığın gümüş olduğunu genelde bilen insanlar.”

COŞKUN KARAKAYA

COŞKUN KARAKAYA

Zamanla müşterilerimizle arkadaş oluyoruz

“Asıl mesleğim mobilya imalatçılığı. Amerikan üssünde askerlik yaparken Zippo çakmak almaya başladım. Oradan merak sardım. 90’lı yıllarda bitpazarlarından Zippo çakmak toplar oldum. 1000’in üzerinde Zippo çakmağım var, hiçbirini satmıyorum. Sadece değer verdiğim insanlara üstüne ismini yazıp hediye ediyorum benden bir anı kalması için. 10 senedir buradayım. Ürünleri antikacılardan, bitpazarlarından topluyorum. Perşembe aksamları Kadıköy’deki bitpazarına gidiyorum. Gece 12 gibi başlar, sabah 5-6’da biter. Oradan sürpriz parçalar da çıkabiliyor. Hoşuma gitmeyen hiçbir şeyi kendi tezgâhıma almıyorum. Bir de aldığım ürün biraz bende kalacak, biraz seveceğim onu, daha sonra satacağım. Direkt alıp satmayı sevmiyorum. Bazı sabit müşterilerim var. Mesela bir Alman gelir sadece eski kutuları almaya. Mücevher tasarımcısı. Kendi yaptığı ürünleri buradan aldığı antika kutular içinde müşterilerine veriyor. Zamanla müşterilerimizle arkadaş oluyoruz.”

ORHAN KORKMAZ

ORHAN KORKMAZ

En çok şamdan, mum söndürücü ve şinanay (gaz lambası) satılıyor

“14 yaşından beri sarı pirinç döküm işi yapıyorum. Antika işine gireli henüz bir sene oldu. Ürünleri antikacılar, eskiciler, hurdacılar ve mezatlardan alıyorum. Kimisine aldıktan sonra tamir ve bakım yapıyoruz, kimisini en eski hâliyle bırakıyoruz. Dediğim gibi çok eskiden beri döküm işi yapıyordum. Normalde biz bu ürünleri alıp eritip musluk bataryası yapıyorduk. Bir gün bir arkadaşımın vasıtasıyla buraya geldim. Baktım tezgâhlarda benim alıp erittiğim ürünleri satıyorlar. O zaman bu işi yapmaya karar verdim ve başladım. Şimdi fark ediyorum da musluk bataryası yapmak için bir servet eritmişiz zamanında. En çok şamdan, mum söndürücü ve şinanay (gaz lambası) satılıyor.”

SUZAN YURDACAN

 

 

SUZAN YURDACAN, ELLE DERGİSİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ, MÜDAVİM

Burada olmak beni mutlu ediyor

“Feriköy’e taşındığımdan beri her hafta gelmeye çalışıyorum. Benim için bir kültür faaliyeti bu pazar. Devamlı farklı yerlerden gelen insanlarla karşılaşıyorsun. Aslında sadece bir şey almaya gelmiyorum. Burada olmak beni mutlu ediyor. Almayacağım dememe rağmen her seferinde 1-2 şeyle dönüyorum eve. Bu küçücük bir anahtarlık da olabiliyor, bana çocukluğumu hatırlatan bir obje de.”

BİLGE KÖSEBALABAN

 

 

BİLGE KÖSEBALABAN, MÜZİSYEN, MÜDAVİM

Satıcının önem vermediği bir şey benim için çok önemli olabiliyor

“Önceleri koleksiyonculukla başladı. Sahaflara uğramalarım arttı ve zamanla tutkuya dönüştü. Afişten plağa, Osmanlıca dergilerden fantastik kitaplara kadar geniş skalada bir şeyler toplamaya başladım. Fantastik edebiyatla ilgili eski kitap, dergi aramaya başladım ve ulaştığım 1918 yılından bir Osmanlıca kitabın Türkçe olarak yayımlanmasını sağladım. Ne almak istediğimi bildiğim için tezgâhları saatlerce karıştırabilirim. Satıcının hiç önem vermediği bir şey benim için çok çok önemli olabiliyor. Birilerinin çöpü birilerinin hazinesi oluyor.”

CENK SİPAHİ

CENK SİPAHİ

Yaptığım ürünler tek

“Eski ve yeni ürünleri geri dönüşüme sokarak yeni aydınlatma tasarımları yapıyorum. Kendime göre farklı bambaşka tasarımlar yapmaya çalışıyorum. Eğer benzer bir tasarım görürsem kendi yaptığımı bozup bambaşka bir şey yapmaya yöneliyorum. 5 yıldır pazardayım. İlk tezgâhımı açtığımda bu ürünlerin burada pek rağbet görmeyeceğini düşünüyordu insanlar. Şimdi pazarda kendi özel müşterilerim oluştu. En büyük avantajım ve bir taraftan da dezavantajım yaptığım ürünlerin tek olması. Benzeri olsa da aynısı değil. Bir hafta almakta tereddüt eden müşteriler bir sonraki hafta almaya karar verseler bile büyük ihtimalle aynı ürünü bulamıyorlar. Devamlı müşterilerim bunu bildiği için ona göre davranıyorlar.”

ÜMİT GÜRBÜZ

ÜMİT GÜRBÜZ

Hayat ve Ses dergilerinin neredeyse tamamı mevcut

“13 yaşından beri Türk sinemasına merakım var. Eski dergilerin büyüsü hep etkilemiştir beni. Önce kendi koleksiyonumu yaptım, sonra satmaya başladım. Daha çok eski gazete, dergi ve afişler üzerine tezgâhımız var. 40 yıldır Türk sineması üzerine de araştırmalar yaptığım için eski bütün sanatçıların arşivi var. Hayat ve Ses dergilerinin neredeyse tamamı mevcut. Son dönemde aile büyüklerine doğum günü hediyesi olarak doğdukları yılın Ses, Hayat dergilerini alanlar çoğalmaya başladı.”

MURAT BEŞER

 

 

 

MURAT BEŞER, YAZAR, MÜDAVİM

Her malın bir alıcısı var

“Evim buraya çok yakın. Neredeyse açıldığından beri geliyorum. Hatta bazen arkadaşlarımızla buluşma noktası bile olabiliyor. Ben daha çok plak, kitap ve dergi için geliyorum ama yüzlerce farklı konuya meraklı olan insan için cezbedici şeyler var. Her malın bir alıcısı mutlaka çıkıyor. Burada her sınıftan, her kültürden insan olması çok iyi. Türkiye’nin en iyi koleksiyonerlerinin bile zaman zaman pazara gelip alışveriş yaptıklarına şahit oldum.”

NIKKI WILD

 

 

NIKKI WILD, MÜDAVİM

Esnafla samimi oldukça daha da müdavim oldum

“İlk kez 7-8 sene önce, plak toplayan arkadaşlarımın tavsiyesi üzerine gelmiştim. 4-5 senedir de işim olmadığı her pazar buradayım. Esnafla samimi oldukça daha da müdavim oldum. 70’lerin, 80’lerin objelerini topluyorum ama ille de her hafta bir şey alayım diye bakmıyorum. Güzel bir pazar aktivitesi oluyor. Popülerleştikçe fiyatların artmasından rahatsız olsam da en güzel pazar günlerim burada geçiyor.”

İPEK ATCAN

İPEK ATCAN, YAZAR

Tatlı su müdavimiyim

“Evime çok yakın olması sebebiyle köpeğimle pazar yürüyüşlerini genelde buraya doğru yapıyorum. Ben o ‘antika pazarı müdavimleri’nden değilim yani sabahın köründe gelmiyorum buraya. Kendimi daha çok ‘tatlı su antika pazarı müdavimi’ olarak tanımlıyorum. En çok sahaflara ve plakçılara bakıyorum. Özellikle sahaflardan bolca kitap aldım bugüne kadar. Nadiren de olsa çok iyi takılar bulduğumu söylemeliyim. Her şey bir yana tezgâhtaki insanlarla sohbet etmek bile dopdolu bir gün geçirmek için yeterli oluyor. Bazen bir fotoğrafın, bir biblonun hikâyesini dinlerken bulabiliyorsunuz kendinizi. Buranın bir de olmazsa olmazı var: Gözleme yemek!”

SİMGE ÜNGÖR

 

 

SİMGE ÜNGÖR, RESSAM, MÜDAVİM

Bu da bir kültür hizmeti

“16 yıldır hemen her hafta gelirim. Ressamım. Eskiden resimlerimi de satıyordum. Burada tezgâhı olan çok arkadaşım var. Hem ziyaret oluyor hem tezgâh sahibi arkadaşlarımla sohbet ediyorum. Bir sürü eski eşya görüp haklarında hikâyeler öğrenmek iyi geliyor. Ben dergi ve efemera topluyorum. Hayat ve Ses dergilerinin tamamı var elimde. 70’lerden kalan kartpostalları da çok seviyorum. Bazı şeyler hiç değer kaybetmiyor. Oyuncaklar, çakılar, usturalar, çakmaklar, porselenler gibi ama dergiler, paralar özel bir seri değilse çok bir para kazandırmıyor. Ama eksiksiz bir seriye sahipseniz bazı koleksiyoncuların ilgisini çekiyor ve size değerinin üzerinde bir ödeme yapabiliyorlar.”

Feriköy Antika Pazarı
Antika
Antikacılar
İstanbul
Şişli
Feriköy
Sahaf
Plak
Plakçılar
Şafak Ongan
Sayı 016

BENZER

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Mart 2020'den bu yana İstanbullu ile buluşan yaşam kültürü dergisi İST'in istdergi.com adresli web sayfası, "Magazin & Haber & Blog" kategorisinde 19. Altın Örümcek Ödülleri'nde finale kalan 10 proje arasında yer aldı.
“Üsküdar’a Gider İken” diye de bilinen meşhur “Kâtibim” türküsünün hikâyesine dair rivayetler, sınırlarımızı aşan ünü ve vaktinde Yeşilçam’ı karıştıran film uyarlamaları…
Mahalle kahvelerinde oyuncular arasındaki hararetli atışmalar, tekme tokat meydan okumalar, havada uçuşan tezahüratlar… Edebiyat âleminde de kayda değer bir yer bulmuş olan tavlanın İstanbul’daki serüveninden okuyanın içini ısıtacak hikâyeler…