Mor Çatı 30 yıldır kadınlara kol kanat geriyor

16 Kasım 2020 - 13:57

1990 yılında hayata geçirilen Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, kendi deyişleriyle “Kadınların özgür ve eşit koşullarda yaşadığı, toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık ve erkek şiddetinden uzakta bir yaşam kurabilmeleri hedefiyle” yol alıyor. Bağışlar ve Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ürünlerinin satışlarından elde edilen gelir Vakfın ayakta kalması ve daha da güç kazanması adına hayli önem taşıyor. 

Bu sene kuruluşunun 30. yılını kutlayan Mor Çatı için, Mor Çatı gönüllüsü ve stil danışmanı Deniz Marşan’ın çağrısıyla çok özel bir projeye imza atıldı. Dayanışma çağrısına 10 kadın tasarımcı cevap verdi ve her biri Mor Çatı için bir tişört tasarladı. Tişörtlerin tanıtımını yine kadınlar yaptı. 

Mor Çatı için tişört tasarlayan isimler Ayşe Deniz Yeğin, Deniz Marşan / Direct Message, Dilara Fındıkoğlu, Eda Güngör / Museum of Fine Clothing, Mehtap Elaidi, Meltem Özbek, Özlem Ahıakın, Simay Bülbül, Şansım Adalı / Sudi Etuz ve Zeynep Tosun oldu. Cansu Tosun’dan Ezgi Mola’ya, Şebnem Bozoklu’dan Dilan Deniz’e pek çok tanınan sima onların tasarladıkları parçaları giyerek tanıtımlarının yapılmasına destek oldular.

Ünlü isimlerin tişörtlerle verdiği pozları ise Elle dergisi yayın direktörü Zeynep Üner fotoğrafladı. 

Ürünler, Mor Çatı web sitesi, Hepsiburada ve Morhipo üzerinden satışta. 

Dayanışma ağının bir parçası olabilir, zor durumda olan kadınlara ve çocuklarına kol kanat geren Mor Çatı’nın daha uzun seneler bu değerli misyonu sürdürmesine katkıda bulunabilirsiniz. 

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı
Kadın
Deniz Marşan
Ezgi Mola
Şebnem Bozoklu
empty-result-block

BENZER

Büyükşehirlerin ürkütücü bir görüntüsü var. Bunun sebebi hiç kuşkusuz bireyi doğadan uzaklaştıran beton yığınları ancak günümüzde iklim krizinin de etkisiyle "şehirlere doğayı yeniden kazandırmak" için sivil ya da kamusal teşebbüsler yapılıyor. Kent arıcılığı ise bu girişimlerin en önemlilerinden.
İstanbul, 1933 yılında Hitler’in iktidara gelmesinden II. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar Nazi zulmünden kaçan Avrupalı Yahudi mültecilerin Filistin’e göç güzergâhındaki en kritik yerdi. Eylül 1934-Aralık 1944 arasında yaklaşık 40 bin Yahudi mülteci Bulgaristan ve Romanya’dan kalkan gemilerle İstanbul Boğazı’ndan geçerken 1.393 kişi öldü. Ölümlerin yaklaşık 1.300’ü, Silivri açıklarında fırtına nedeniyle batan Salvador gemisiyle Karadeniz’de denizaltılar tarafından vurularak batırılan Struma ve Mefkure gemilerinde yaşanmıştı.
Çevirmen, dublaj sanatçısı, köşe yazarı, girişimci… 25 Temmuz 1910 tarihinde hayata gözlerini açan ve yaşamı boyunca zamanının ötesinde işler gerçekleştiren Adalet Cimcoz’u yakından tanıyalım…