1930’lu yılların İstanbul yazları

Fotoğraf
Cengiz Kahraman Arşivi
17 Temmuz 2020 - 09:18
Lido Yüzme Havuzu

Lido’da kuleden atlama yarışması

Lido, açık havuzlara deniyor. Yüzmeyle yeni yeni haşır neşir olmaya başlayan İstanbul halkının yaşamına o yıllarda İngilizceden girdi. Boğaziçi’nin kuzeyindeki Büyükdere’de Şirket-i Hayriye tarafından kurulan Lido Yüzme Havuzu, şehrin su sporlarına yönelik inşa edilen ilk havuzuydu. 18 Temmuz 1931’de resmî törenle açıldı ve 1942’de Ortaköy’deki yeni mekânına taşınana kadar hizmette kaldı.

26 Ağustos 1932 Cuma günü Lido’da Türkiye Yüzme Birincilikleri, akabinde de kuleden atlama yarışmaları ve sutopu karşılaşmaları düzenlendi. Belki biraz da İstanbul ağustosunda serinlemek isteyen hemşerilerimiz organizasyona büyük ilgi gösterdiler. O günü arşivlere kaydeden bu fotoğraf, 27 Ağustos 1932 tarihli Son Posta gazetesinde yer aldı.

Florya

Florya rekabete hazırlanıyor

Florya’nın kumlu sahili, Avrupalıların tercihi Bulgaristan plajlarına rakip olacaktı bir zamanlar. İstanbul’un denizi ve kumu en güzel yerlerinden biriydi. Henüz “büyükşehir” olmayan İstanbul Belediyesi, 1935 yılında bu fikirle Florya’yı yenileme, modernleştirme çalışmaları başlattı. Ayrıca temmuz ayı itibariyle tren seferlerinde yüzde 20 indirim uygulanacağını açıkladı. Halkın Florya’ya daha rahat gidip gelebilmesi için 1936’da bir vapur iskelesi yapılacağı da duyuruldu. 9 Haziran 1935 tarihinde Zaman ve Kurun gazeteleri bu fotoğrafı kullanarak Florya’da telefon ve elektrik tesisatının yenilenmesini haber yaptı.

"Boğaz’ı Yüzerek Geçme Müsabakası"

Fırtınada Boğaz'ı yüzerek geçtiler

28 Ağustos 1931 Pazar günü Rumelihisarı sahilindeki insanları gösteren bu fotoğraf, ertesi günün Cumhuriyet gazetesinde yer aldı. Fotoğrafta, “Boğaz’ı Yüzerek Geçme Müsabakası”na katılan ikisi kadın 12 yarışmacıyı, görevlileri ve izleyicileri kısmen görüyoruz. Şirket-i Hayriye’ye ait 52 numaralı vapur Şihap tarafından 16.45’te Rumelihisarı iskelesine getirilen yarışmacılar ve hakem heyeti burada ani bastıran fırtına ve yağmura yakalandılar. Buna rağmen yarıştan vazgeçilmedi. Şihap başlama düdüğünü çaldı ve yüzücüler varış noktası olan Kandilli’ye doğru kendilerini Boğaz’ın serin sularına attılar. Ertesi gün işte bu fotoğrafla duyurulan yarış haberine göre, Beylerbeyi Kulübü’nü temsilen yarışmaya katılan Salim Bey 11 dakika 34 saniyelik rekorla birinci, Galatasaray Kulübü’nden Şeref Bey 30 saniye farkla ikinci oldu. Kadın yarışmacılar Matmazel Bruhmann 14 dakika 58 saniye, Matmazel Eva da 15 dakika 11 saniye ile yarışı başarıyla tamamladı; ikisi de Galatasaray Kulübü’ndendi.

İstanbul'da 1932 yazı

Sıcaktan bunalan halk sahile koştu

1932’de İstanbul’un en sıcak temmuzlarından biri yaşandı. Hava sıcaklığı 19 Temmuz Salı günü gölgede 37 dereceye yükselince ve ağır havanın etkisi üç gün şehrin üzerinden kalkmayınca, İstanbullular çareyi kendilerini en yakın kıyıdan denize atmakta buldular. Öğlen saatlerinde sokaklar fırına dönüşüyor, açılan pencerelerden içeriye kızgın, yakıcı bir hava giriyordu. Nemle birleşen sıcak havanın etkisiyle yollarda baygınlık geçirenlere dahi rastlanıyordu. Plajlara ve deniz üzerine keresteden inşa edilmiş kapalı yüzme sistemi “deniz hamamları”na gidemeyenler ise Yedikule, Samatya gibi semtlerin sahillerinde serinlemeye çalıştı. Açıkta ve tehlikeli yerlerden denize girenler polis tarafından ikaz edildi. O günlerde Salıpazarı Deniz Hamamı’nda serinlemeye çalışanları bize ulaştıran bu fotoğraf, foto muhabiri Faik Şenol imzasıyla 20 Temmuz 1932 tarihli Akşam gazetesinde yayımlandı.

Moda'da ilk resmî yüzme yarışları

Türkiye’nin ilk resmî yüzme yarışları

Kadıköy’de bulunan Moda Deniz Hamamı’ndan bir günü yansıtan fotoğraf, İstanbul Denizcilik Heyeti tarafından düzenlenecek yüzme yarışlarının duyurulduğu 12 Ağustos 1931 Çarşamba günkü Yeni Gün gazetesinin haberinde kullanıldı. Moda’daki müsabakaların en önemli özelliği, ilk resmî yüzme yarışları olmalarıydı. O zamana kadar farklı kulüpler tarafından düzenlenen yarışların resmî kimlikleri yoktu. Habere göre yarışlar “50 ve 100 metre sürat; 200, 400, 800, 1500 metre mukavemet; muhtelif tarzda atlamalar ve yağlı direk” kategorilerinden oluşacaktı. İlginçtir ki, Moda’yla aynı gün Büyükdere’de yapılan yarışların sonuçları aynı gazete tarafından 15 Ağustos’ta ilan edilirken, Moda müsabakalarının sonuçları haberlere konu olmadı.

1933 yazı, Sirkeci Vapur İskelesi

Sayfiye sezonuna hava muhalefeti

1933 ilkbaharı serin ve yağışlı geçti. Böyle olunca, önceki yıllarda nisan, mayıs gibi sayfiye evlerine geçen yazlıkçılarda pek hareketlenme yaşanmadı. Yaza girilirken havalar hâlâ ısınmamıştı. İnsanlar tatil planlarını erteliyor ya da iptal ediyorlardı. Haziranda ancak fotoğrafta gördüğümüz gibi küçük bir hareketlilik başladı. Cumhuriyet gazetesinde 13 Haziran’da foto muhabiri Namık (Görgüç) Bey imzasıyla yayımlanan fotoğraf, Sirkeci Vapur İskelesi’nde az sayıdaki yazlıkçının eşyalarının arabalı vapurla sayfiyelerden birisine taşınmasını gösteriyor. 1933 yaz trafiğindeki durgunluk, sayfiyeye gidenlerin eşyalarını taşıyanları, sayfiye yerlerindeki esnafı ve evlerini sezonluk kiraya verenleri etkiledi.

İstanbul
Eski gazete kupürleri
Cengiz Kahraman
Sayı 002

BENZER

Hayatını ve sanatını anlatan, bunu yaparken ülkenin yakın geçmişine ışık tutan 2020 tarihli İyi ki Yapmışım belgeseli sayesinde hasret giderme fırsatı bulduğumuz Metin Akpınar, kendi deyişiyle tam da kendisini emekliye ayırmak üzereyken bu kez Metin Akpınar ile Muhabbet isimli interaktif gösterisiyle karşımıza çıktı.
2023 yılının ilk İST'i okuyucuyla buluşuyor...
İstanbul’un her köşesi, özellikle Osmanlı döneminde, farklı bir amaca hizmet eden tarihî bir taşa ev sahibiydi. Ok için taş, kıble için taş, dua için taş, çamaşır için oluklu taş... Bunların bir kısmı halen aramızda yaşamaya; beton blokların arasında hayata tutunmaya devam ediyor.