Benzeri olmayan bir direniş

Fotoğraf
Can Candan, Behram Evlice
25 Şubat 2022 - 13:33

Boğaziçi Üniversitesi Cumhuriyet tarihinde daha önce yaşanmamış bir direniş döneminden geçiyor. Eskiden üniversitelerde eylem denildiğinde öncelikle öğrenciler akla gelirdi. 2021 yılıyla birlikte bu saygın okulun öğrencileriyle birlikte öğretim üyeleri de toplu bir karşı koyuş ortaya koydular. Akademisyenler düzenli olarak Rektörlük önüne gelerek binaya sırtlarını döndüler. Güvenlik kuvvetleri okulun kapısına kelepçe takarak öğrencilerin içeri girmesine engel oldular. Öğrencileri gözaltına aldılar. Evlerine baskınlar düzenlediler. Bazı öğrenciler tutuklandı. Resmî otorite ne yaptıysa olmadı. Direniş kırılamadı. Olaylar 2021’in ikinci günü yapılan atamayla başladı.

Prof. Dr. Melih Bulu, 2 Ocak 2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararnamesi’yle Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne getirildi. Geçmişte AK Parti’deki siyasi faaliyetleri (2015’te milletvekili aday adaylığı) ve Boğaziçi Üniversitesi dışından gelen ilk rektör olması yüzünden 4 Ocak 2021 itibariyle üniversite öğrencileri, akademik kadrosu ve sivil toplum kuruluşlarının da dâhil olduğu taraflarca protesto edilmeye başladı. Akademisyenler her öğlen “Kabul Etmiyoruz Vazgeçmiyoruz” diyerek rektörlük binasına sırtlarını döndüler, öğrenciler çeşitli eylemler düzenlediler; 2022 Mart ayı itibariyle bir yılı aşkın süredir öğrenci ve öğretim üyelerinin yaptığı eylemler devam ediyor. Eylemler, rektörün atama usulü gelmesine, demokratik bir sistemle belirlenmemesine karşı düzenleniyor.

Rektörler 12 Eylül 1980 darbesine kadar üniversitelerce belirleniyordu. Darbeden sonra YÖK kuruldu, otuz beş yıldır uygulanan seçimler kaldırıldı ve rektörler cumhurbaşkanı tarafından atanır oldu. 1992’de ülkedeki siyasi havayla birlikte atama sistemi de yumuşadı. Yeni karma sisteme göre üniversiteler kendi aralarında seçim yapıp altı aday belirliyor, YÖK bu sayıyı üçe indirip cumhurbaşkanına sunuyor, cumhurbaşkanı da birinci sıradaki adayı atıyordu. Ancak, Ahmet Necdet Sezer’in 2000’de göreve gelmesinden itibaren bu gelenek bozuldu, birinci sırada yer almayan adaylar da cumhurbaşkanları tarafından atanır oldu. 2016’da ise sistem tamamen çöktü.

Protestolar 2022'de de devam ediyor

Bu arada, Cumhurbaşkanı Kararnamesi’yle atanan ve bu yüzden düzenlenen BÜ’deki protestoların altı ay içinde biteceğini belirten Bulu, 15 Temmuz 2021’de yayımlanan yeni bir Cumhurbaşkanı Kararnamesi’yle görevden alındı. Görevden alma üzerine iki taraf da açıklama yapmadı. Fakat yalanlanmayan bir habere göre Erdoğan, Bulu’yu, YÖK’ün tavsiyesi üzerine görevden aldı: Süreç içinde YÖK, Bulu’dan iki kere istifa etmesini istedi, Bulu kabul etmedi. Bunun üzerine YÖK, cumhurbaşkanına, rektörü görevden alması yönünde tavsiyede bulundu ve 15 Temmuz 2021’de Bulu rektörlükten alındı.

Bulu, protestoların yanında doktora tezinde intihal (akademik kopyacılık) yaptığı iddiasıyla da yıpranmıştı. Görevden alınmasından sonra akademik kadro yeni rektörün belirlenmesi sürecinde aktif rol aldı. Bünyelerinde üniversiteyi yönetmeye yetkin birçok aday olduğunu savunan Boğaziçili akademisyenler, üzerinde uzlaşmaya vardıkları on yedi kişilik bir aday listesiyle atama sürecine dâhil oldular. Adayların akademik ve idari olarak yetkin hocalardan oluşmasına özen gösterildi. Oylama çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. On yedi aday da güvenoyu alıp YÖK’e bireysel olarak başvuruda bulundu. Mevcut rektör vekili Naci İnci ve Bulu’nun diğer yardımcısı Gürkan Kumbaroğlu ise yüzde 95 ve yüzde 93 oranlarında güvensizlik oyu aldı.

Bulu’nun yerine, 30 Temmuz günü BÜ’lü akademisyenlerin gerçekleştirdiği destek oylamasında yüzde 95 oranında güvensizlik oyu alan rektör vekili Naci İnci rektörlüğe atandı. İnci, rektör vekili iken Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü’nün tam zamanlı öğretim görevlisi Can Candan’ı görevden almış, kampüse alınmasını engellemiş, Matematik Bölümü tam zamanlı öğretim üyesi Mohan Ravichandran’ı da gerekçe göstermeden dönem ortasında görevden almıştı.

2022’de de sular durulmadı. Protestolar günbegün devam ederken 19 Ocak günü üniversitenin seçilmiş üç dekanı (Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özlem Berk Albachten, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. R. Metin Ercan ve Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yasemin Bayyurt) YÖK tarafından görevden alındı.

2022 yılının Mart ayı itibariyle Boğaziçi Üniversitesi’ndeki “Kabul Etmiyoruz Vazgeçmiyoruz” şiarıyla devam eden eylemler şimdiden tarihteki yerini aldı:

Benzeri olmayan bir direniş!

Boğaziçi Üniversitesi
Direniş
Eylem
Protesto
Boğaziçi Üniversitesi Protestoları
Melih Bulu
YÖK
Robert Kolej
Tarih
Politika
Sayı 009

BENZER

Abidin Dino, Orhan Veli, Salâh Birsel, Suat Derviş, Neriman Hikmet gibi sanat ve edebiyat dünyasının pek çok isminin müdavimleri arasında yer aldığı Küllük, faaliyette olduğu dönemde İstanbul’un en ünlü kahvesi kabul ediliyordu. Ömrü tek sayılık olan Küllük dergisine de hayat veren mekânın hikâyesini anlattık.
Son yıllarda tiyatro sanatının sahneleri çeşitlendi, o sahneler üzerinde karakterlere yaşam veren oyuncularının sayısı bir hayli arttı. Sadece İstanbul’da ellinin üzerinde bağımsız, küçük, ayakta durmaya ve kendi çizgisini oluşturmaya çalışan yeni tiyatro var. Önde gelenlerinin temsilcileriyle görüşüp, böyle bir ivme var mı, olgunlaşıyor mu diye konuştuk.
Memleketimizin Ahmet Mithat Efendi ile başlayan polisiye roman yolculuğu II. Abdülhamid’in Sherlock Holmes’ün yaratıcısını İstanbul’da kabul edip kendisine Mecidiye nişanı vermesi ile devam eder. Fakat asıl önemli gelişmeler II. Abdülhamid dönemi sansürünün bitmesi ile başlar ve Cingöz Recai ile arşa çıkar. İşte Türk edebiyatının polisiye roman yolculuğu...