Kadınlar liginde heyecan artıyor!

25 Kasım 2021 - 17:04

Kadın futbolu, son dönemde spor dünyasının yükselen değerlerinden biri. Geçmişte yeşil sahalarda olmalarına burun kıvrılan kadınların maçları giderek daha büyük ilgi görüyor. FIFA Kadınlar Dünya Kupası, UEFA Kadınlar Avrupa Şampiyonası, UEFA Kadınlar Şampiyonlar Ligi gibi organizasyonlar hem statlarda hem ekran karşısında ciddi bir izleyici kitlesi bulurken, futbol kalitesi her geçen gün biraz daha artıyor. Bu gelişmelere paralel olarak kadın futbolcular ile erkek meslektaşları arasındaki ücret farklılıklarının adaletsizliği tartışılıyor ve bazı ülkeler bu eşitsizliği gidermek üzere hamleler yapıyor.

Kadın futbolu, ülkemizde de artık daha çok biliniyor ve takip ediliyor. Bunda bu branşın bir yanıyla sosyal sorumluluk projesi niteliği taşımasının da katkısıyla hem millî takımların hem de ligin sponsorlara kavuşmasının etkisi büyük. Tamamen kadın antrenörlere emanet edilen Kadın Millî Takımı’nın karşılaşmaları artık ekrana geliyor. Geçen sezon Turkcell Kadın Futbol Ligi’nin maçları da farklı kanallardan canlı olarak yayınlandı.

Dostlukspor

İstanbul’un kadın futbolu tarihinde özel bir yeri var. 1950’li yıllarda kadın futbolcular arasındaki ilk maçlar bu şehirde yapıldı. Ardından 1969’da Kınalıada Spor Kulübü’nün içinde bir kız takımı kuruldu. Bu ekip, genç erkek takımlarıyla yaptıkları maçlarla faaliyetlerini sürdürdü. İstanbul Kız Futbol Takımı adıyla da bilinen Kınalıada Kız Futbol Takımı, 1972’de Dostlukspor Kız Futbol Takımı adını aldı. 1973 yılında Dostlukspor Kız Futbol Kulübü Derneği adı altında resmî olarak tescil edilerek Türkiye’nin ilk kız futbol kulübü derneği oldu. Dostlukspor, beş yıl süresince jübile karşılaşmaları, derbiler ve sezon açılışlarında genç erkek takımlarıyla ya da eski futbolculardan kurulu takımlarla gösteri maçları yaparak yeşil sahalarda kadın varlığını sağladı. Bununla da yetinmeyerek Anadolu’nun pek çok kentinde maçlara çıktı. Çeşitli yardım etkinliklerine katılarak sempati topladı. 1979’da Alman Bad Neuenahr ile İstanbul’da yaptıkları karşılaşma Türkiye’de oynanan ilk uluslararası kadın futbolu maçı oldu. İstanbul’da 1984’te Dostlukspor, Deryaspor ve Atılımspor’un katılımıyla düzenlenen turnuva da kadın futbol tarihimizin önemli satır başlarından.

2020-21 liginin şampiyonu Beşiktaş Vodafone Kadın Futbol Takımı

Çok köklü olmasa da kadın futbolu geleneğine sahip İstanbul, son zamanlardaki yükselişte de başrol oynadı. Uzun süre zor şartlar altında oynanan ve neredeyse hiç ilgi görmeyen Kadın Futbol Ligi, Beşiktaş’ın varlığı ve başarılarıyla daha çok takip edilir hale geldi. Ligde Beşiktaş JK Vodafone Kadın Futbol Takımı adıyla mücadele eden siyah-beyazlılar, son üç yılda iki şampiyonluk kazandı. Bunun yanında Türkiye’yi Avrupa’da temsil etti. Beşiktaş’ın Atletico Madrid ile 2020 yılının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde oynadığı özel maçı 30 bini aşkın taraftar izledi.

Ligin en başarılıları

İlk kez 1993-1994 sezonunda oynanan Kadınlar 1. Ligi, 2003-2006 yılları arasındaki ara ve pandemi nedeniyle tamamlanamayan 2019- 2020 sezonu dışında bugüne dek kesintisiz düzenlendi. Lig amatör statüde gerçekleştiriliyor. En çok şampiyonluk kazanan kulüp, beş kez mutlu sona ulaşan İzmir ekibi Konak Belediye. İstanbul temsilcileri içinde en fazla şampiyonluk sevinci yaşayan kulüp dört kez ligi zirvede tamamlayan Dinarsu. Ataşehir Belediye’nin üç şampiyonluğu var. Ligin son şampiyonu ise Beşiktaş JK Vodafone Kadın Futbol Takımı. Kadınlarda ayrıca 2. lig ve 3. lig bulunuyor. Kadın futbolunda Avrupa arenasında kulüplerimizin elde ettiği en iyi derece, Konak Belediye’nin 2013-2014 sezonunda UEFA Kadınlar Şampiyonlar Ligi’nde son 16’ya kalması.

Galatasaray kadın futbol takımı lansman ve imza töreninden, 2021 (Kaynak: Kulüp resmî sitesi)

GS ve FB de takım kuruyor

Bu yaz kadın futbolu için heyecan verici bir gelişme yaşandı. Yıllardır bu branşın gelişimi için özlemle beklenen haber geldi ve Beşiktaş’ın ezeli rakipleri Fenerbahçe ile Galatasaray da kadın takımları kuracaklarını açıkladı. Sonrasında iki kulüp de güçlü ekipler oluşturabilmek için çalışmalara başladı.

Geçmişte Kadın Futbol Ligi’nde mücadele eden ancak daha sonra bu şubeyi kapatan Fenerbahçe, ikinci yolculuğuna iddialı hazırlanıyor. Sarı- lacivertliler, kulübün YouTube kanalından canlı olarak yayınlanan imza töreniyle kadın futbol takımının profesyonellerini ve teknik ekibini tanıttı. Teknik direktör olarak eski millî futbolcu ve çalıştırıcı Nihan Su ile anlaşan Fenerbahçe, menajerliğe geçen yıl oyuncu olarak Beşiktaş’ta şampiyonluk yaşayan ABD asıllı Jessica Lynne Çarmıklı’yı getirerek ezeli rekabetin kadın futboluna taşınacağının sinyallerini verdi. Sarı- lacivertliler, kadro kurma çalışmalarını büyük bir hızla sürdürüyor. Kulüp, gelişmeleri resmî iletişim kanalları üzerinden kamuoyuyla paylaşarak yeni takımlarına olan ilgiyi artırmak için uğraş veriyor.

Galatasaray, kadın futbol takımının tanıtımını 1905’te kulübün temellerinin atıldığı Galatasaray Lisesi’nde yaparak anlamlı bir jestle serüvene resmî olarak başladı. Sarı-kırmızılıların teknik direktör tercihi, futbola Galatasaray’ın eski futbolcusu Roman Kosecki’ye olan hayranlığıyla başlayan Nurcan Çelik oldu. Yıllardır oyuncu, antrenör ve yönetici olarak oyunun içinde olan Çelik, çalıştırıcılığını ve başkanlığını yaptığı Akdeniz Nurçelikspor’un haklarını Galatasaray’a devretmesiyle beraber kadın futbolu için mücadelesini artık sarı-kırmızılı kulüpte sürdürecek. Galatasaray, transferde genç ve yetenekli oyunculara yönelmiş durumda.

Zaten iddialı bir kadrosu olan Beşiktaş JK Vodafone Kadın Futbol Takımı, bu sezon da ligin en güçlü şampiyonluk adaylarından biri. Ezeli rakiplerine göre erken yola çıkma avantajını elinde bulunduran siyah-beyazlıların yeni teknik direktörü Mesut Kır oldu. Millî Takım’ın önemli futbolcularını bünyesinde barındıran siyah-beyazlılar kadroyu Brezilyalı oyuncularla güçlendirdi. Beşiktaş JK Vodafone Kadın Futbol Takımı’nın bir artısı da –sayıları erkek takımının çok uzağında olsa bile– belli bir taraftar kitlesi edinmiş olması.

Geçen sezon Kadınlar Ligi'nin finalistlerinden Fatih Vatan Spor (Kaynak: tff.org)

Önümüzdeki sezon Turkcell Kadın Futbol Ligi’nde mücadele edecek Süper Lig kulüplerinden biri de Vavacars Fatih Karagümrük. Son anda lige dahil olmaya karar veren İstanbul ekibi, ilk ciddi hamlesini teknik direktörlüğe geçen sezon Beşiktaş JK Vodafone Kadın Futbol Takımı’nı şampiyon yapan Bahar Özgüvenç’i getirerek yaptı. Kırmızı-siyahlılar, 2020-2021’de final oynayan Fatih Vatan Spor ile birlikte ligde Fatih ilçesini temsil edecek. 2021-2022 sezonunda Turkcell Kadın Futbol Ligi’nde mücadele etmesi beklenen diğer İstanbul kulüpleri ise Ataşehir Belediye, Kireçburnu ve Dudullu. Özetle önümüzdeki günlerde İstanbul’un iki yakasında da kadın futbolu heyecanı yaşanacak.

Ligin genel yapısına gelince... Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Karagümrük’ün yanı sıra Süper Lig kulüplerinden Trabzonspor, Demir Grup Sivasspor, Altay, Atakaş Hatayspor ve Çaykur Rizespor da Turkcell Kadın Futbol Ligi’nde yer almak için başvuruda bulundu. Daha önce de Kadın Ligi’nde mücadele eden ve şampiyonluğu bulunan Trabzonspor, teknik direktör olarak eski yıldızlardan Hamdi Arslan ile anlaştı. Ligin 24 takımla oynanması bekleniyor. Bu yüksek rakam nedeniyle mücadelenin gruplara bölünme olasılığı yüksek. Yabancı futbolcu kontenjanı en az 5 olarak öngörülüyor. Ligden düşecek takım sayısı henüz belli değil. Ancak şampiyon, tek bir merkezde yapılacak finaller sonunda belli olacak. Kazanan takım Türkiye’yi UEFA Kadınlar Şampiyonlar Ligi’nde temsil hakkını elde edecek.

Evet, hazırlıklar yapılıyor ve artık meşin yuvarlağın kadın kramponlar için de santraya dikilmesi bekleniyor. Ülke futbolunun lokomotif kulüpleri Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor’un kadın futbolundaki varlıklarının lige ayrı bir heyecan ve hava getireceği kesin. Ligin daha rekabetçi bir yapıya kavuşması kuşkusuz millî takımlar için de büyük bir kazanç. Gelişmeler kadınların spordaki yerinin artması açısından önem taşıyor. TFF’nin kadın futbolu alanında attığı son adımların olumlu sonuçlar doğurması umut verici. Kuşkusuz Türkiye’nin kadın futbolunda uluslararası platformda söz sahibi olabilmesi için katedilecek çok mesafe var. Özellikle tabanda yapılacak çalışmaların artması şart. Bunlar gerçekleşirse belki yakın gelecekte Türkiye’nin “Filenin Sultanları” kadar seveceği yeni bir kadın takımı olacak.

Millî Takımımız 21 Ekim'de oynanan 2023 Kadınlar Dünya Kupası Avrupa elemeleri maçında Bulgaristan'ı 1-0 geçti

Millî Takım'da durum

İlk maçını 8 Eylül 1995 tarihinde Romanya ile oynayan ve 8-0 kaybeden Kadın A Millî Takımı, bugün FIFA sıralamasında 69. basamakta yer alıyor. Millîler, şu anda Dünya Kupası elemelerinde mücadele ediyor. Son maçlarında çıkışa geçen Türkiye’nin özellikle güçlü Portekiz’den aldığı beraberlik dikkat çekici. Kadınlarda A Millî Takım’ın yanı sıra U19, U17 ve U15 Millî Takımları bulunuyor. Bu ekiplerin tamamının başında kadın çalıştırıcılar var. A Millî Takım’ın teknik direktörlüğünü 2020 yılından bu yana Necla Güngör Kıragası yapıyor. Geçmişte U15 Millî Takımı’nı çalıştıran Kıragası, bu ekibi 2010 Gençlik Olimpiyatları’nda bronz madalyaya taşıyarak kadın futbolunda uluslararası başarı gelmesini sağlamıştı.

Türkiye, son dönemde kadın futbolunda da oyuncu ihracatı gerçekleştirmeye başladı. Fatma Kara, İzlanda Süper Ligi ekiplerinden HK Vikingur’da forma giydi. Halen Kadın A Millî Takımı’nın kadrosunda yer alan Gamze Nur Yaman ve Birgül Sadıkoğlu, futbol yaşantılarını Ukrayna’nın Kharkiv takımında sürdürüyorlar. Bu ikili, 2021-2022 sezonunda UEFA Kadınlar Şampiyonlar Ligi’nde son 16 turunda oynayarak büyük deneyim kazandı. Kadın Millî Takımı oyuncularından Ece Türkoğlu futbol bursu ile gittiği ABD’nin Old Dominion Üniversitesi’nde oynuyor. Türkoğlu, ilk yılında en iyi çıkış yapan oyuncu seçildi.

Kadın antrenör ve hakemler de futbol dünyasının emektarları arasında

Sayılarla kadın futbolcular

Ülkemizde 18 yaş üzeri lisanslı yaklaşık bin 250 kadın futbolcu var. 18 yaş altı oyuncular ile okul futbol ve futsal faaliyetlerine katılanlar da hesaplandığında 50 bin civarında futbolcudan oluşan bir havuz söz konusu. Türkiye’de UEFA A Lisans belgesine sahip 12, UEFA B Lisans belgesine sahip 61, TFF Grassroots C belgesine sahip ise 306 kadın antrenör  bulunuyor. Halen süren UEFA Pro Lisans Antrenör Eğitim Programı’nda eğitime devam eden bir kadın antrenör yer alıyor. Türkiye’deki kadın hakem sayısı ise 1500 civarında. Futbol ailesinde kadın gözlemci ve temsilciler de yer alıyor.

1991 yılından bu yana düzenlenen FIFA Kadınlar Dünya Kupası’nı en çok kazanan ülke dört kez şampiyonluğa ulaşan Amerika Birleşik Devletleri. 1984 senesinden itibaren oynanmaya başlayan UEFA Kadınlar Avrupa Şampiyonası’nın en başarılı ülkesi sekiz kez kupaya uzanan Almanya. 2001-2002 sezonundan bu yana devam eden UEFA Kadınlar Şampiyonlar Ligi’ni yedi kez kazanan Fransız temsilcisi Lyon, bu kategoride zirvede.

ABD’nin NJ/NY Gotham FC kulübünün 39 yaşındaki yıldızı Carli Lloyd, yıllık 518 bin dolarlık geliriyle en çok kazanan kadın futbolcu konumunda. Kadın futbolunda şu ana dek ödenen en yüksek bonservis bedeli, Wolfsburg’dan Chelsea’ye transfer olan Pernille Harder için harcanan 400 bin 50 dolar. Kadın futbolundaki seyirci rekoru 2012 Olimpiyat Oyunları’ndaki İngiltere- Japonya mücadelesini stadyumda izleyen 80 bin 203 kişiyle kırıldı. Kulüpler düzeyindeki en yüksek sayıya ise Barcelona-Atletico Madrid karşılamasında 60 bin 739 izleyiciyle ulaşıldı.

Dr. İlknur Hacısoftaoğlu: "Futbol kendi alanını yaratmış büyük bir endüstri"

Dr. İlknur Hacısoftaoğlu (Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi): 

"Sosyal sorumluluk projesi niteliği taşıyan görünebilir bir alan"

Kadınların spordaki konumunu güçlendirme yönündeki çaba, sivil toplum hareketlerinin ve kuruluşlarının da etkisiyle dünyada 1960’larda hız kazandı. Uzun süren bu mücadele olimpik branşlarda sonucunu verdi ve 2012 Londra Olimpiyat Oyunları’ndan itibaren kadın ve erkek olimpik sporcu sayısı eşitlenmeye başladı. Tokyo Olimpiyatları bu anlamda toplumsal cinsiyet eşitliğini ifade etmede önemli bir platform olarak kullanıldı.

Futbol kendi alanını yaratmış büyük bir endüstri. Bu güç içinde uzun zaman kadınların sesini yeterince duyamadık. Aslında baştan itibaren kadınlar futbol içinde olmaya çalıştılar fakat güçlü bir alan yaratmalarının önünde daima engeller oldu. Özellikle futbol ülkesi olarak nitelendirdiğimiz ülkelerde. Bir futbol ülkesi olmayan ABD’de futbolda kadın varlığı diğer ülkelere oranla özellikle çocukluk döneminde çok daha fazlaydı. Avrupa, Latin Amerika ve Afrika gibi futbolda güçlü bölgeler için ise futbol çocukluktan yetişkinliğe oynanan ve taraftarı olunan bir erkek alanıydı. Olimpik sporlardaki kadın-erkek dengesi futbolda yoktu. Son on yılda bu durum değişmeye başladı. Hem genel olarak kadın hareketinin hem de spordaki feminist kadınların etkisiyle futbolda da kadınların varlığına yönelik taleplerin artmaya başladığını görüyoruz.

FIFA ve UEFA’nın toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik çalışmalar gerçekleştiren organizasyonlar ile iş birliği yaparak kadın futboluna yönelik sergiledikleri pozitif tutumlar olumlu netice verdi. Sonunda ortaya güçlenen bir alan çıktı. Kadın futbolunun yükselişi kimilerince erkek futbolundaki yozlaşmaya alternatif yeni bir endüstriyel alan olarak nitelendiriliyor. Ancak bence bu, durumu tek başına açıklamıyor. Futbol diğer branşlara göre çok büyük bir güce ve popülariteye sahip. Kadınlar da burayı seslerini duyurabilecekleri, mücadelelerini yansıtabilecekleri bir alan olarak gördüler. Kulüpler için ise kadın futbolu sosyal sorumluluk perspektifi yeni sayfa olarak da değerlendirildi. Bu üzerinde düşünülmesi gereken bir perspektif elbette.

Dünya kupaları büyük ilgi çekti ve sonuçta kadın futbolu ciddi bir ivme yakaladı. UEFA, 2024 Paris Olimpiyatları’nın gerçekleştiği yıl kadın futbolu için ayırdığı bütçeyi iki katına çıkardı örneğin.

Ülkemizde de futbol çok büyük bir güç. Bu alan ülkemizde de oldukça eril ve çok popüler bir alan. Alanın erilliği kadınların girişini zorlaştırırken, diğer yandan popülerliği bu kadar eril bir alana kadınların girmesi durumunu çok görünür hale getiriyor. Kadınların buraya girmeleri seslerini duyurmaları için bir fırsat anlamı taşıyor. Türkiye’de de dünyadaki gelişmeler çerçevesinde kadın futbolunun çehresi değişmeye başladı. Popüler kulüplerden ilk olarak Beşiktaş burada yer aldı. Fenerbahçe ve Galatasaray geride kalmayı tercih etti. Ancak bir süredir çalışmaları vardı. Fenerbahçe, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) tarafından yürütülen HeForShe hareketinin logosunu erkek futbol takımının formasında taşıyarak bir adım atmıştı. Galatasaray da benzer projeler içinde yer aldı. Kadın futbolunun dünya genelinde yükselişi, Türkiye Futbol Federasyonu’nun teşviki, kadın futbolunun sosyal sorumluluk projesi niteliği taşıyan görünebilir bir alana dönüşmesi onların da kadın futbolunun içinde yer alma sürecini hızlandırdı.

Başak Gün

Başak Gün, Beşiktaş JK Vodafone Kadın Futbol Takımı kaptanı: 

"Derbi oynama düşüncesi heyecanlandırıyor"

Açıkçası uzun zamandır beklediğimiz şeyler gerçekleşiyor. Süper Lig kulüplerinin kadın futbolunun içinde yer alması kadın futbolunun tanıtımı açısından çok çok önemli. Farkındaysanız artık her kulüp kadın futbol takımlarının tanıtımına önem veriyor. Kesinlikle daha rekabetçi bir lig izleyeceğiz. Avrupa’da rakiplerimiz bize göre çok maç yapıyor, çok daha sert maçlar oynuyor. Bizde de zor maç sayısı artacak kuşkusuz. Bu da ligin kalitesine olumlu yansıyacak. Derbi oynama düşüncesi bizi ayrıca heyecanlandırıyor. Bizim için çok önemli ve güzel bir deneyim olacak. Sağ olsunlar taraftarımız bugüne dek bizi hiç yalnız bırakmadı. Medyanın ilgisiyle seyirci sayısında ciddi artış olacağını düşünüyorum. Lig maçlarının yayını çok iyi olur. Uzun yıllardır verdiğimiz emeklerimizin karşılığını artık alacağımızı düşünüyorum. Bu gelişmelerin beş yıl içinde etkisini göstereceğine ve kadın futbolunda ülke olarak iyi yerlere geleceğimize inanıyorum.

Eski Millî Futbolcu Feride Akgün

Feride Akgün, Eski Millî Futbolcu, “Gol Kraliçesi”:

"Sürdürülebilirlik önemli"

"Üç büyüklerin ve diğer Süper Lig kulüplerinin kadın futbol takımları kurması gerçekten çok sevindirici. Ülke futbolumuz için mutluluk verici. Çoktan olması gerekirdi, ne yazık ki diğer ülkelere göre biraz geride kaldık. Büyük takımların işin içine girmesi kadın futbolu açısından bir kırılma noktası olacak. Geçen sene maçların canlı yayınlanması kadın futboluna anlam kattı. Tanıtım bakımından çok yararlı oldu. Ama unutmamamız gereken bir nokta var: Sürdürülebilirlik. Bir şeye değer verdikten sonra onu orada tutmak çok önemli. Benim dönemimde şartlar ne yazık ki çok kötüydü. Elbette şu dönemde oynamak isterdim. Şimdi oynayanları seyredeceğim."

Galatasaray Teknik Direktörü Nurcan Çelik

Nurcan Çelik, Galatasaray Teknik Direktörü:

"Lige renk gelecek"

"Hepimiz çok heyecanlıyız. Büyük camiaların katılması kaliteyi artıracak, iyi oyuncu sayısı yükselecek, lige renk gelecek. Kulüpler altyapıya önem verecek, doğal olarak Millî Takım da daha iyiye gidecek. Geçen sezon maçların yayınlanması Kadın Ligi’ne pozitif yansıdı. Maçları izleyen birçok kız çocuğu futbola ilgi duymaya başladı. Bunlar kadınların spora katılımı açısından çok değerli. Kulübümüzün takımımıza verdiği değer bizi çok mutlu ediyor. Ali Sami Yen ve arkadaşlarının Galatasaray’ı kurduğu lisede yapılan tanıtımda gerçekten çok duygulandık. Tüylerim diken diken oldu. Yirmi yedi yıldır futbolun içindeyim, tüm zorlukları yaşadım, hayalimiz bugünleri görmekti. Kadın futbolu bunu hak ediyordu. Şimdi değer görüyoruz. Avrupa, bizden daha önce çıktı yola. Türkiye’de de ilgi hızla artacak diye düşünüyorum."

Futbol
Kadın futbolu
Kadın A Milli Futbol Takımı
Kadın Futbol Ligi
FIFA Kadınlar Dünya Kupası
UEFA Kadınlar Şampiyonlar Ligi
Sayı 008

BENZER

Şimdi hayatına devam et, fakat şunu hiç unutma: Eğer hayat devam etmek istiyorsa, onu bitiremezsin. Ama bil ki, İskender’den beri her bahar hayatı ve hayatın kısalığını göstermek için bu şehirde rengârenk erguvanlar açar ve solar. Aynı bizler gibi.
Neşe Yulaç, Jeyan Mahfi Tözüm ile birlikte İstanbul Şehir Tiyatroları’nın hayattaki en yaşlı iki kadın sanatçısından biri. 1934 doğumlu Yulaç ile Suadiye’deki evinde bir araya geldik. Özenle hazırladığı çay sofrasında ağırladı bizi. Sohbetimizde önce 1950’li yılların İstanbul’una gittik. Ailesinin Tünel’de oturduğu apartmandan başladık, çocukluğunun geçtiği Büyükdere’de dolaştık. Şehir Tiyatroları’nın dram bölümündeki devrin ünlü oyuncularını andık, filmlerinin çekildiği mekânlarda, bilhassa Pera Palas’ta vakit geçirdik ve Suadiye’ye döndük...
Türkiye futbol liginin “ezelî” rakipleri olarak anılan Fenerbahçe ve Galatasaray takımlarının ilk müsabakasının hikâyesini merak ediyor musunuz?